Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Aranje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme
- İhtiyaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksinim
- İstimlâk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamulaştırma
- Yargı Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkeme
- Meğerse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meğer
- Sabahın Hayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günaydın
- Kokoroz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısır
- Bağıntılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
- Erbain kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırk
- Gerçek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakiki, Asıl, Başlıca, Ciddi, Doğru, Doğruluk, Hak, Hakikat, Sadık, Sahici, Tam, Temel, Vaki, Sahiden
- Saldırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan, Tecavüzkâr
- Verinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teslim Olmak
- Yaratık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahluk, Canlı
- Lafız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelime, Söz
- Komisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnceleme Kurulu, Alt Kurul, Encümen, Komite; Simsariye
- Palazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrileşmek, Büyümek, Gelişmek, Varlanmak
- Afet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkım, Bela, Kırım, Kıran, Felaket, Facia, Kıyamet
- Dalkavukluk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaltaklanmak
- Fantom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayalet
- Vedalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlaşmak
- Mizahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürücü, Gülmeli, Mazhakeli
- Niçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaç
- Gizemli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrarengiz
- Meni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ersuyu, Sperm, Atmık, Bel
- Ağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanmak, Viyaklamak, Yakınmak
- Riayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygı, Ağırlama, Uyma
- Öğretici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Didaktik, Öğretmen
- Acışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gocunmak
- Yordamlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Yakışıklı
- Hoşaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komposto, Şerbet
- İmarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındır
- Araştırman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı
- Üdeba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edipler, Yazarlar
- Dövmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Çırpmak, Ezmek, Hırpalamak, Silkelemek, Tartaklamak, Vurmak
- Şehriyâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükümdar, Padişah
- Gelişememiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri
- Temdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatma, Sürdürme; Sulandırma, Seyreltme
- Yayımcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Naşir, Tabi
- Hasımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık, Yağılık
- Basmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürümek, Çap Etmek, Çökmek, Kaplamak, Örtmek, Tabetmek, Vurmak
- Feragat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vazgeçmek, Elçekme, İmtina
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü