Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tashih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Doğrultma
- Fiktif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmgesel, Kurgusal, İtibari
- Fındıkkıran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşveli, Şuh, Baştan Çıkarıcı Kadın
- Allak Bullak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık, Altüst Olmuş
- Teolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinbilimci
- Mızraksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargısız
- Yatır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evliya, Türbe, Dede
- Tezvirat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böhtan, İftira
- Varış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayış, Seziş, İrfan; Finiş
- Yakşılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek
- Reklamcılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtıcılık
- Tahkiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öyküleme, Anlatı
- Tebrik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlamak
- Başlıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Gerçek
- Sert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berk, Demir, Dik, Haşin, Hırçın, Katı, Keskin, Kızgın, Pek, Sıkı, Ters, Sarsıcı, Hoşgörüsüz, Gönül Kırıcı
- Kıvanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İftihar Etmek, Memnun Olmak
- Mevzu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahis, Konu, Laf, Sadet
- Samanuğrusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehkeşan
- Sıçanotu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arsenik
- İnanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mümin
- Amcazade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amcaoğlu
- Ebleh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Alık, Akılsız
- Sındırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırmak, Parçalamak
- Hâllenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Mertebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Kat, Rütbe, Safha, San, Basamak, Yalım
- Rahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erinç, Ak, Geniş, Hafif, Huzur, Keyif, Rahatlık, Sıkıntı, Sükûnet
- Randıman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsuldarlık, Verim, Ürün
- Ivır Zıvır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefengiyat, Küçük, Lakırtı
- Sırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dal
- Yelletke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fan, Vantilatör
- Etkilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezbetmek, Dokunmak, İşlemek, Koymak, Silkelemek, Tesir Etmek
- Edevat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aletler, Gereçler, Avadanlık
- Makas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirsek, Kaycı, Sındı
- Depreşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüksetmek, Canlanmak, Kanamak, Tepmek, Uyanmak, Üstelemek
- Döleşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etene, Son, Meşime
- Kelep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çile, Demet
- Hab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyku
- Yedirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, Karnını Doyurmak, Rüşvet Vermek
- Dokundurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürtmek
- Havyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürü
- Merkeziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkezcilik, Özeklik, Merkeziyetçilik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü