Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dokundurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürtmek
- İsraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurganlık, Tutumsuzluk, Saçım, Saypama
- Hassa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasiyet, Özellik
- Yürek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalp, Cesaret, Ciğer, Dil, Gönül, İç, İçeri, Karın, Kupa, Mide, Sadır, Sine
- Stajyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişimci
- Milletvekili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mebus, Vekil, Saylav
- Hayâsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Arlanmaz, Yüzsüz
- Bağırsak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç
- İşlev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fonksiyon, Görev, Vazife, İş Görme Yetisi
- Göz Kırpımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahza
- Dizelge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Liste
- Genelleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamim
- Arslan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aslan
- Efsunculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üfürükçülük
- Kontrol Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetlemek, Ölçmek
- Mürgülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuklamak
- İcra Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vermek, Yapmak
- Konjonktivite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Yangısı
- Dürüstlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğruluk, Namus
- Start kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış, Çıkım, Başlangıç
- Azatlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgürlük, Hürriyet
- Kömüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda, Su Sığırı, Camız
- Cascavlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok Saçsız, Örtüsüz, Hiç Tüyü Olmayan, Pek Soyulmuş; Çırılçıplak, Örtüsüz
- Müstevli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılıcı, Yayılgan, İstilacı, Salgın, Basan, Kaplayan, Bastıran
- Artı Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anot, Pozitif Elektrot
- Öğleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günortada
- Boza Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak
- Deni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak (Kimse)
- Çelimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf, Güçsüz, Cüssesiz, Kuru, Sıska
- Temin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç Verme; Sağlama, Gerçekleştirme, Elde Etme
- Muhkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Gürbüz, Katı, Kıskıvrak, Sağlam, Tıkız, Sağlamlaştırılmış, Berk
- Bahusus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hele, En Çoğu, Özellikle
- Ziyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar, Kayıp, Hasar, Hüsran, Zayiat
- Yaklaşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakın
- Skeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyuncuk, Küçük Oyun
- Lehimlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lehim Yapmak
- Direksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelteç
- Cenah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Taraf, Yan, Kanat, Kesim, Kuş Kanadı, Pazı
- Kudurganlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azgınlık
- Muhasaraya Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Faaliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinlik, Çalışma, Hareket, Canlılık, İcraat, Yürürlük, Çalışkanlık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü