Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tavr ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Öteki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğer, Diğeri, Öbür, Öbürü, Sair
- Tesadüf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlamak, Rastlaşmak
- Karın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Göbek, Gönül, İç, Kafa, Mide, Rahim, Yürek
- Müneccim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldızbilimci, Gökbilimci, Bilici, Falcı
- Topu Topu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi
- İntegral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümlev
- Sürmenaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkinlik, Anlıksal Yorgunluk
- Şenelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Keyiflenmek, Serpilmek Yurt Haline Gelmek, Meskun Olmak
- Nevaziş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltifat
- Fazlalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- Kuldur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu, Eşkıya, Harami, Haydut, Şaki
- Lüzum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Hacet, İcap, Gereklik
- Kösele Suratlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz
- Salaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tufeyli
- Kov kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıybet
- Kirletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Becermek, Lekelemek, Pislemek
- Dolaylı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilvasıta
- Yoğun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesif, Sıkışık, Kalabalık, Dolu, Ağır, Çok, Derin, İri, Kaba, Kalın, Koyu, Sıkı, Şişman, Tombul
- Uhuvvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kardeşlik
- Topyekûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümden, Toptan, Hamı, Umumi
- Yuvalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürmek
- Retina kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ Tabaka
- Nişanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaklı, Sözlü, Yavuklu
- Tağyir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma, Değiştirme, Başkalaştırma, Özgertme, Başkalama
- Antropoit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsansı
- Tek Parça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yekpare
- Nekahet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sayrılık Ertesi, İyisellik, İyileşme Dönemi
- Kail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyen
- İçecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçilecek, İçki, Meşrubat
- Stok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığım, Yığılım, Yığımlık, İstif Edilmiş
- Ağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük
- Ermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmek, Kavuşmak, Yetişmek
- Şantöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkıcı (Kadın)
- Riayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygı, Ağırlama, Uyma
- Yadsılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olumsuz, Menfi, Salibe
- Lavta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebe
- Japon Gülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamelya
- Adapte Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uymak
- İdare Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Kurtarmak, Örtbas Etmek, Yetişmek, Yetmek, Yönetmek
- Çevik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acar, Atak, Tetik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü