Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dindirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorgulama
- Pahalılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pahalanmak
- Yandaşlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraftarlık
- Virman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarım
- Çilenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serpinti
- Samimilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlik, Samimiyet
- Dikizlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetlemek
- Divan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanepe, Meclis, Sedir, Taht
- Şahsi İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dosya
- Maruza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebliğ
- Fonetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesbilim
- Dinsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dini
- Atamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayin Etmek, Kaldırmak
- Seyir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürüyüş, Gidiş, İzleme, Temaşa, Piknik, Bakma, Eğlendirici
- Toparlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürevî, Top, Yuvarlak, Küre
- Ekspansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılım
- Biz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tığ
- Kanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Düşünce, İnanç, Kanaat
- Legal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanuni, Yasal, Meşru
- Cembiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hançer
- Vaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olan, Olmuş, Koruyucu
- Mersiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıt, Sagu
- Törpü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğe
- Sürel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daimi
- Milliyetçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusçuluk
- Yaygara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağırtı, Çığırtı, Ses, Şikayet
- Ödemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayılmak, Dökmek, İfa Etmek, Vermek, Tediye Etmek, Tazmin Etmek
- Kansızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anemi
- Darağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sehpa, İdam Sehpası
- Vitrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camekan, Sergilik, Sergen
- Tavış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ses, Ün
- Enf Lüanza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paçavra Hastalığı, Grip, Salgın, Nezle
- Verim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Semere, Mahsul, Randıman, Mahsuldarlık, Mahsul
- Sükûnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Dinginlik, Hareketsizlik, Sessizlik, Huzur, Rahat, Sükûn, Dinme, Yatışma, Devinimsizlik
- Nazik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygılı, İnce, Kibar, Edepli, Efendi, Kritik, Narin, Tetik, Yepelek
- Edimsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiili, Aktüel
- Liberal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörülü, Erkinci
- Hareketsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Ölü, Tek, Sabit
- Yol Ayrıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
- Kıyam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalkışma, Teşebbüs Etme; Ayaklanma
- Parafin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü