Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tefeyyz Etmek ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Boca Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak, Dökmek
- Ben kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal
- Gerzek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri Zekalı, Aptal
- Eksport kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışsatım
- Kudretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Kadir, Üstün
- Haya Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak
- Bihuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Sersem, Şaşkın
- Yukaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semer
- İnsan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Can, Fert, Adam, Beşer, İn, İnsanoğlu, İsim, Kişi, Ölümlü, Sima
- Bitek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli (toprak), Mümbit
- Banlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Horoz Gibi Ötmek, Bağırmak, Haykırmak
- Kızan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delikanlı
- Sakıncalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahzurlu
- Hurdalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozdurmak
- Azimkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararlı
- Şutlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Kovmak, Yollamak
- Binaen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanarak
- Akyuvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lökosit
- Müktesebat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanımlar
- Edibane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazik
- Kararlayarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kararlama
- Hararet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcaklık, Coşkunluk, Isı, İsilik, Susuzluk
- Örfi İdare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıyönetim
- Çor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık, Dert; Sığır Vebası
- İşgal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engelleme, Oyalama; Tutma, Kaplama, Eli Altına Alma
- Sözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namzet, Yavuklu
- Başüstüne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldu
- Kül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavurmak, Yakmak
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Peçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giz, Nikap, Sır
- Karakış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zemheri
- Hüviyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik, Şahsiyet
- Zıpçıktı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gafleten, Gözlenilmeden, Türedi
- Mamure kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındırlık
- Site kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kent, Şehir
- Yanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata Etmek, Kusur Etmek, Aldanmak, Atlamak, Sürçmek, Hataya Düşmek
- Pasak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kir
- Yetinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avunmak, Kalmak, Kani Olmak, Kanmak, Kifayetlenmek, İktifa Etmek
- Kasılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş
- Yedinci Sanat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinema
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü