Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nafile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna, Faydasız, Yararsız
- Canlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, Kendine Gelmek, Kıpırdanmak, Depreşmek
- Yaslı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matemli, Hüzünlü, Acıklı
- Platform kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Düzlem, Seki, Düzlük, Temel, Ortam, Yükselti
- Tahsis Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Adamak, Ayırmak, Bağlamak
- Röfle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gölge
- Maksatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaçlı
- Tezvirat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böhtan, İftira
- Gök kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feza, Gökyüzü, Sema, Uzay, Yetişmemiş, Asuman
- Pomat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merhem
- Dokunaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüzünlü, Üzücü, Etkili, Acı, Acıklı, Ağır, Hazin, Müessir, Tesirli, Yanık
- Genel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umumi, Yalpı
- Devim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devinim
- Kap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Kapak, Örtü, Yüz
- Avuntu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teselli
- Arkaik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşnı, Eskil
- Nafaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimlik
- Engelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakat
- İnsicamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutarsız
- Külhani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayı, Serseri
- Nacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balta
- Birleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Mürekkep
- İşportacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırdavatçı
- Güzellik Salonu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuaför
- Etraflı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, Ayrıntılı
- Kaplumbağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tosbağa
- Munzam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek
- Uzlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahenk, Mutabakat
- Şüphe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkulanmak
- İğne Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne Vurmak
- Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vakit, Süre, Müddet, Devir, Dönem, Mevsim, Çağ, Bugün, Dakika, Devran, Gün, Saat
- Zihinden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zihnen
- Ehven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ucuz, Yeğ, Hesaplı, Daha Az Kötü, Zararsız
- Koyulaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyulmak
- Muhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Hava, Ortam, Vasat, Yöre, Saran, Çevreleyen
- Adaletten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adil
- Kürsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Sandalye
- Külhanbeyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş, Kabadayı, Serseri, Haylaz Delikanlı, Nayta
- Kıkırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Temeyyüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Dakiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü