Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tekzip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalanlamak
- Gufran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama
- Meşakkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Sıkıntı, Zorluk
- Voltaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Erkete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikiz
- Sürüklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Getirmek, İtmek, Sevk Etmek, Sürümek
- Maral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ren Geyiği, Dişi Geyik
- Kekeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kekeme
- Azametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
- Sanatkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanatçı, Ehil, Mahir, Usta, Zanaatkâr
- Sürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Revaç, Tedavül, Versiyon, Emisyon
- Şalvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuman, Pantolon
- Psikolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinsel, Tinbilimsel, Ruhi
- Hesapçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayımcı, Tutumlu
- Daim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devamlı, Sürekli, Ara Vermeden, Boyuna, Daima, Sonsuz
- Tezevvüç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlenmek
- Pişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girgin, Olgun, Sırtık, Utanmaz, Vurdumduymaz, Aldırmaz, Yüzsüz, Alışmış
- Sıcaklıkölçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Termometre
- Sazak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bataklık
- Gösterme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayin, Teşhir
- Arbede kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patırtı, Kavga, Dalaş, Çatışma
- Dindar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müslüman, Mütedeyyin
- Mucitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılgıcılık
- Müessiriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinlik
- Yetiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, İletmek, Tamamlamak, Yapmak
- Gidiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Durum, Ezgi, Hal Hareket, Seyir, Tempo, Tutum
- Teşrih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskelet
- Popülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüfus, Varlık
- İthal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alım
- Akamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısırlık, Sonuçsuzluk, Başarısızlık
- Vatandaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurttaş, Tebaa, Uyruk
- Bir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Tek, Aynı, Müşterek, Yalnız, Eşit, Ancak, Benzer, Eş, Sadece, Tek, Vahit
- Taslak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kroki, Şema, Müsvedde, Karikatür, Eskiz
- Patolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- İncitmebeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanser
- İtilaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşı, Anlaşma, Uyuşma
- Kurs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çörek, Ağırşak
- İsticvap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorgu
- Talihsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedbaht
- Horozlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayılık Göstermek
- Erketeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü