Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Bir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Tek, Aynı, Müşterek, Yalnız, Eşit, Ancak, Benzer, Eş, Sadece, Tek, Vahit
- Tapınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbadet Etmek, Çılgınca Sevmek
- Sığınmacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mülteci
- Düver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk
- Çentmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kertmek
- Tansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Kalça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaide
- Besbelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apaçık, Şüphesiz, Pek Belli, Görünüşe Göre
- Parti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç, Kısım, Vurgun
- Angaje Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak
- Mana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam
- Lösemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kan Kanseri
- Binaenaleyh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bundan Dolayı, Dolayısıyla, Buna Göre, Bunun İçin, Bundan Ötürü, Bunun Üzerine
- Portföy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüzdan
- Melahatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirin
- Müdafaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunma, Direnme
- Kuşanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takmak
- Terkidünya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münzevi
- Zor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Güçlükle, Sıkıntı, Güçlük, Rahatsızlık, Yüküm, Mecburiyet, Baskı, Çetin, Kıyın, Cebir, Emekli, Kuvvet, Müşkül, Sıkıntı, Yaş, Zorla
- Simya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alşimi
- Gudde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beze
- Matbu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basılı
- Doğramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Parçalamak, Dilimlemek
- Düşünmeksizin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedaheten
- Tebessüm Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülümsemek
- Franchising kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adülev
- Gemi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vapur, Tekne
- Eğleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukim
- Geçen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabık
- Dırıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekişme
- Sokulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girmek, Vurmak, Yaklaşmak, Yanaşmak
- Kızılkuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğan
- Uzay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feza, Gök, Mekân
- Nişangâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hedef, Bakıncak
- Cihan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Evren, Âlem, Acun
- Galebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenme, Çokluk, Yengi, Üstünlük
- Üzere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gibi, Neredeyse
- Hayırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vefasız, Yararsız, Asi
- Mevta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Eksikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın, Muhtaç, Gereksinli
- Taşeron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkinci Üstenci
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü