Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Temdit Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatmak
- Martı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gagayı
- Ayrıksı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka
- Ekspoze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özet
- Açar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Aperitif
- Hâkimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıçlık
- Gurbetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadelci, Elgin
- Didişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraşmak
- Yemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aş, Yemek Yeme, Yiyecek, Taam, Ekmek, Batmak, Çizmek, Dalamak, Delmek, Harcamak, Isırmak, Kemirmek, Lokma, Mahvetmek, Oymak, Tüketmek, Aşındırmak, Bitirmek
- Lerze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreme
- Kik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Futa
- Küşade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık
- Çekici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cazip, Ilımlı, Cazibedar, Dişi, Cazibeli
- Adi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Aşağılık, Kalitesiz, Niteliksiz, Sıradan, Değersiz, Kötü, Olağan, Alçak, Aşağı, Süfli, Ucuz, Yoz
- İmgelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek
- Pehlivan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güreşçi
- Çilekeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazlum
- Utarit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkür, Arzıtilek
- Teker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekerlek
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- Mülayim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uysal, Yumuşak, Huylu, Yumuşak, Ilımlı, Uygun
- Gösterge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İm, İşaret, Nişan, İndikatör, Müşir, Belirtke
- Yamyaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırılsıklam
- Tahassüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulanma
- Sayın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hürmetli, Muhterem, Seçkin, Değerli
- Boğucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcak, Sıkıntılı
- Vezne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terazi
- Larva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurtçuk
- Peyda Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Çıkmak, Oluşmak, Sadır Olmak
- Tecavüzkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan
- Vize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resmi İzin; Ara Sınav
- Perdahlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Sövmek
- Cebren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla
- Terminolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terimbilimsel
- Mükerrer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekrarlanmış, Yinelenmiş, Yinel, Tekrarlı
- Müsaade Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütfetmek
- Konvertibl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrilgen
- Hasretlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık
- Asparagas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma
- Akıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Us, Bellek, Beyin, Düşünce, Hatır, Kanı, Karın
- Mülhem Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esinlenmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü