Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Futa
- Çözümleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Analiz, Tahlil
- Göz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakış, Bölüm, Çekmece, Delik, Görüş, Hane, Kaynak, Nazar, Oda, Ayn
- Baskın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dominant, Hakim, Sel
- İnsirafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bükülgen
- Üstün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faik, Kudretli, Kuvvetli, Seçkin, Üst Gelen, Yenen, Kazanan, Daha Elverişli
- Gururlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek, Kibirlenmek, Caka Satmak, Kasıntılanmak, Büyüklenmek, Kabarmak, Şişmek
- Çuğul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jurnal, Muhbir
- Talep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilek, İstek, İstem
- Köşk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulübe, Kasır
- İştahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğazsız
- Medih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övgü
- Hisseli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylı
- Cinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Gibi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmişçesine, Benzer Biçimde, Teki, O Anda, Tam O Sırada, Hemen Arkasından, Kabil, Kadar
- Görüntülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekran
- Asil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu, Vekil Olmayan, Necabetli
- Tatlılıkla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatlı
- Ölü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenaze, Müteveffa, Mevta, Cansız, Leş, Sönük, Güçsüz, Mefta, Naaş
- Isınamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadırgamak
- Emektar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Çeneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çenebaz
- Apostrof kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesme İmi, Kesme İşareti
- Rey Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmek, Oy Vermek, Ses Vermek
- Numan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kan
- Artırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müzayede, Teras
- Komütatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevireç, Çevirici, Anahtar
- Çatkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sehpa
- Büyükayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dübbüekber
- Yumuşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafif, Hoş, Müsamahakâr, Sessiz, Tatlı, Uysal
- Torpil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arka, Havadar, Kömek
- Yurtlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskan Etmek
- Kahve Parası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahşiş
- Sessiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Sakit, Samit, Suskun, Tek, Ünsüz, Yumuşak
- Dobra Dobra Söylemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz Yüzüne Demek
- Çaykara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar, Göze
- Afyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiryak
- Kemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötülük
- Korkusuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız, Yürekli
- Kurup Takma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Montaj
- Koordine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşgüdümsel, Eşgüdümlü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü