Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ters kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Aykırı, Hırçın, Huysuz, Münasebetsiz, Sert, Zıt, Karşıt, Uymaz, Elverişsiz
- Afur Tafur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım
- Titretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
- Sidik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiş, İdrar
- Müteferrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık
- Zehretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak, Üzmek
- Sivrilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselmek, Seçilmek, Yükselmek
- Lup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
- İstiare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğretileme, Ödünç
- Üst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevk, Arka, Beden, Giyecek, Giysi, Öte, Vücut, Yan, Yüzey, Mafevk, Artan
- Şahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak, Işıldamak, Kükremek, Parlamak
- Adese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercek
- Ortam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âlem, Ara, Dünya, Hava, Kucak, Muhit, Vasat, Zemin
- Plüralizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğulculuk
- Kısmık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri
- Tekabül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık Olma, Karşılama
- Bir Nebzecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük
- Obsesyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takınç
- Açık Yürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Sövüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfür
- Boynu Bükük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün
- İliklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğmelemek
- Transfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarım, Kotarım, Geçiş, Geçit, Geçme, Taşıma, Götürme, Geçirme, Alma
- Karamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalamak, Kötülemek, Lekelemek, Yermek, Kovlamak, Bakmak, Gözetmek
- Özenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstek
- Tınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek, Takmak
- Dehr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya
- Teskere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedye
- Rasyonalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usçu
- Ömür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Varlık, Yaşam
- Hurdahaş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak
- Evlat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Kız, Soy, Çocuk, Çocuklar, Döl, Yavru
- Cesaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreklilik, Gözü Peklik, Bahadırlık, Ataklık, Atılganlık, Cüret, Güven, Yürek
- Albastı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Loğusa Humması
- Rahmetli Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Piştahta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezgâh
- Esasen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelinde, Aslında, Gene, Zaten, Başından, Temelinden, Kökünden
- Taramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzmek
- Tutum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Ekonomi, Gidiş, Hâl, Hareket, Hareket Tarzı, Hesap, İdare, İktisat, Seçenek, Şekil, Tavır, Yol
- Köşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tun, Bucak, Çene, İbik, Künç, Zaviye, Kuytu, Tenha, Ücra, Korner
- Ceman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi Birden, Toplu Olarak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü