Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Terslenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlanmak
- Ozanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şairane
- Festival kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanat Gösterisi, Şenlik
- Mazhakeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mizahi
- Diktafon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünalga
- Haya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erbezi, Taşak
- Eş Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Senkron
- Densiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsiz
- Zil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeng, Zeng Sesi
- Gerginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Çoğalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Kaynamak, Türemek, Üremek, Yükselmek
- Sürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devam, İs, Sürgü, Sürme
- Hulul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelme
- Çarpık Çurpuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri Büğrü
- Tımarhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delihane
- Olanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmkan, İmkân, Mümkünlük, Olabilirlik
- Müşahhas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Somut
- Merasimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sade, Yalın
- Yetimhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetiştirme Yurdu
- Abdesthane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakyolu, Tuvalet
- İştiyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, Göresime, Özleme
- Gedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Kertik, Yara, Büyük Çentik, Rahne, Çatlak, Aralık, Kusur, Bırakı
- Takviye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Desteklemek
- Firez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekin
- Temaşa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Seyretmek
- Okside Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paslanmak
- Fiyatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pahalı
- Tekellüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
- Nahif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Çelimsiz, Zayıf
- Değişmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesin
- Dipfriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derin Dondurucu, Donduraç, Buzdolabı, Dondurucu
- Tekrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yine, Yeniden, Gene, Bir Daha, Kaytadan, Yineleme
- Tediye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödemek
- Ululuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heybet
- Çatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Erişmek, Hücum Etmek, Karşılaşmak, Rastlamak, Ulaşmak, Vasıl Olmak
- Sıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasvet, Meşakkat, Ruhsal Yorgunluk, Sendrom, Cefa, Çile, Düşünce, Ezgi, Eziyet, Fırtına, Gaile, Hâl, Hüzün, Kahır, Kambur, Karanlık, Keder, Kor, Külfet, Mesele, Mihnet, Problem, Rahat, Sancı, Sorun, Usanç, Zaruret, Zehir, Zor, Tedirginlik, Eza
- Bastık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pestil
- İkaz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Uyarmak
- Ütülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek
- Atlas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saten, Haritalar Kitabı
- Nutuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söylev, Söz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü