Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Terslenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlanmak
- Belli Başlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muayyen
- Bakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Beslemek, Denemek, Görmek, Gözetmek, İlgilenmek, İncelemek, Karışmak, Korumak, Seyretmek, Uğraşmak
- Oturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkamet Etmek, Geçmek, Göçmek, Kalmak, Kökleşmek, Yaşamak, Yerleşmek
- Çükündür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pancar
- Kazanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek
- Çekici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cazip, Ilımlı, Cazibedar, Dişi, Cazibeli
- İrsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtımsal
- Yüze Gülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılışmak
- Muaşeret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgü
- Oyunbozan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıkçı
- Sevinçli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesut, Neşeli, Şen
- Mukaddime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Ön Söz
- Tok Gözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
- Terminal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstasyon, Gar
- Kazanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Çıkmak, Galip Gelmek, Yenmek
- Birlikte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraber, Beraberce, Birge, Bir arada, Hep beraber, Yanında, Beraberinde, Bile, Müşterek, Ortaklaşa
- Çalışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraşma, Mesai, Gayret, Emek, Faaliyet, Himmet, İş
- Seng kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş
- Sen Deme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meğer
- Miting kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplantı, Gösteri
- Usta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Cambaz, Ehil, Erbap, Mahir, Sanatkâr, Üstat
- Aciz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük, Beceriksizlik
- Mendil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suluk, Yağlık
- Ayrıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatta
- Yeter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Yetişir, Yeterli, Bes
- Davranış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eda, Fiil, Gidiş, Hâl, Hareket, İş, Muamele, Tavır, Teamül, Tutum
- Çarkıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Eski, Sakat
- Pilleken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basamak
- Aybaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdet
- He kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evet
- Çalıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ganimet
- Tecrübe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deneme, Deney, Deneyim, Sınama, Görgü
- İrinlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltihaplanmak
- Mütemadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Kılıbık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratağız
- Cin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı, zeki, Uyanık Kimse
- İncelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflamak, Kibarlaşmak
- Efor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emek, Çaba, Güç
- Saksı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa
- Dü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İki
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü