Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Topluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camia, Cemaat, Cemiyet, Ehil, Sosyete, Toplum, Zümre
- Revnak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlaklık, Göz Alıcılık
- Müsamahakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörülü, Merhametli, Yumuşak
- Düzenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertip Etmek, Düzeltmek, Tanzim Etmek, Açmak, Dizmek, Hazırlamak, Yapmak, Düzen
Vermek
- Çap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aykırı, Bozuk, Dolaşık, Eğri, Ölçek, Kutur, Ölçü, Değer
- Tedbirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemli, Hesaplı
- Zihayat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Dinç, Neşeli
- Tetkik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
- Öğretim Programı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders Programı, Müfredat Programı
- Ezel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncesizlik, Başlangıcı Olmayan
- Tevdi Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Vermek
- Durağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabit, Yerli, Hareketsiz
- Amade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazır, Anık, Müheyya
- Randımanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli
- Underground kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeraltı
- Yazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayfiye
- Mızıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızıldanmak
- Gayrisafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Katışık
- Çökelti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Posa, Tortu
- Tınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemek, Takmak
- Balçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çamur, Kil
- Susma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût
- Eyitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek
- Esenleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Selam
- Tecelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilve, Kader, Belirme, Görünme
- Bet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre, Kötü, Çirkin, Beniz, Sıfat
- Taharri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arama, Araştırma
- Büyüteç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyütücü, Lup, Pertavsız
- Çelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Badalak Vurmak, Çalmak, Engellemek
- Savaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harp Etmek, Muharebe Etmek, Uğraşmak, Çarpışmak, Vuruşmak
- Tahassun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınma
- Usare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özsu
- Pedagojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimsel, Eğitimbilimsel
- Avdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüş, Geri Gelme
- Ötmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazi
- Elyaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lifler, Teller
- Laçka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harap, Düzeni Bozulmuş
- Savunma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdafaa, Defans
- Merkep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşek, Karakaçan
- Gayrimemnun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgın, Kızgın, Küskün
- Ten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilt, Deri, Et, Vücut
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü