Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Transfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarım, Kotarım, Geçiş, Geçit, Geçme, Taşıma, Götürme, Geçirme, Alma
- Boca Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşaltmak, Dökmek
- Cezaevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dam, Delik, Hapis, Hapishane, Kazamat, Mahpushane
- Bakaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürbün
- Tamlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamlamak
- Tasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Efkâr, Endişe, Gam, Kaygı, Keder, Merak, Üzüntü
- Erim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım, Menzil, Muştu, Beşaret
- Kabzımal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komisyoncu
- Lamba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıtaç, Çıra, Ampul
- Sallasırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırtına Almak
- Konsulto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konsültasyon
- Gelişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyümek, Tekâmül, İlerlemek, İnkişaf Etmek, Palazlanmak, Parıldamak, Serpilmek, Şişmanlamak, Yetişmek
- Rastlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmek, Karşılaşmak, Rast Gelmek
- Kıyamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afet
- Bozum Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak
- Kandal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pranga
- Çirkli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis
- Yalpık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayvan
- Rikkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelik, Yufkalık, Naziklik
- Tavizkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödüncü
- İlke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Prensip, Kural, Yöntem, Esas, Umde, Unsur, Öge, Temel, Kanış
- Çav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber, Ses, Ün
- Yaşıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akran, Emsal
- Muşmula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döngel, Beşbıyık
- Bakıncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişangah
- Santra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortayuvarlak, Orta, Merkez
- Kargımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenmek, Lanet Etmek, Lanetlemek
- Sü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asker
- Antipati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmezlik, Soğukluk, İticilik, Sevimsizlik
- Aşındırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemirmek, Yemek
- Mertçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğitçe
- Zor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Güçlükle, Sıkıntı, Güçlük, Rahatsızlık, Yüküm, Mecburiyet, Baskı, Çetin, Kıyın, Cebir, Emekli, Kuvvet, Müşkül, Sıkıntı, Yaş, Zorla
- Tartı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar, Oran, Ölçü, Vezin, Çeki, Ağırlık
- Geri Bırakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Küreken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat, Enişte, Güvey
- Temel Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Esas
- Teadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağılık
- İndifa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürmek
- Teâlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüce
- Temeyyüz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Tanımamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reddetmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü