Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ucar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber
- Canlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirilik, Güçlülük, Etkinlik, Cıvıltı, Cümbüş, Faaliyet, Ruh
- Topallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksamak
- Ön Gün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arife
- Mahpus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapsedilmiş, Tutuklu, Hapis, Hapishane
- Sersemleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptallaşmak
- Müntehap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçme
- Müdahale Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişmek, Karışmak
- Sıhhatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıklı, Doğru, Esen, Sağlam
- Muğlâk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşılmaz, Çapraşık, Karışık
- Mamur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayındır
- Mat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- Ehemmiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemli
- Cenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Çekişme, Kavga, Savaş, Uğraş
- Fani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümlü, Geçici, Kalımsız
- Silkelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Silkinmek
- Vahamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlık, Korkulacak Durum
- Atelye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlik
- Vukufsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz
- Kıvrım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrım, Büklüm, Dönemeç, Lüle
- Matem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yas
- Kolcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafız, Bekçi
- Senlibenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Başkaldırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkaldırı, Mukabele
- Ahlat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaban Armudu, Dağ Armudu, Suyuklar
- Anofel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çimil
- Çoğaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksir
- Selbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapmak
- Sağlamlaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Perçinlemek
- Hidrofor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Subasar
- İrsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Veraset
- Kalıplı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzgün
- Çözümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahlil Etmek, Analiz Etmek
- El Ulağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamak, Yardımcı
- Senkronik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşanlı
- Ağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiloca Fazla, Değerli, Güç, Yüklü, Yavaş, Yoğun, Ağırbaşlı, Alçak, Ciddi, Çetin, Dokunaklı, Gösterişli, Güç, Kırıcı, Korkulu, Oturaklı, Tehlikeli, Vahim, Veznin
- Poz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duruş, Çalım, Kurum, Süre
- Pedagog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimci, Eğitimbilimci
- Kararlaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayin
- Maaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aylık
- Yalan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palavra, Uydurma, Dolma, Mantar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü