Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ufuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Görüş, İhata, Gözerimi, Çevren
- Hamilelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gebelik
- Geri Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak, İade Etmek
- Cevaplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanıtlamak
- Erke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık, Kudret, Enerji
- Defnetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömmek, Toprağa Vermek
- Oyma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâk
- Alındı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makbuz
- Sürrealist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçeküstücü
- Para kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akçe, Kazanç, Kredi, Nakit, Pul, Vakıf, Varlık
- İşçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amele, Faale
- Hamle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılış, Saldırış, Adım, Atak, Hücum, Atılım, Savlet
- Yaşamöyküsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biyografi
- Azat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hür, Serbest, Başıboş, Özgür, Serazat
- Neccar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğramacı
- Zabıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutanak
- Şamdanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamdan
- Faz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evre, Safha
- Opsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçenek
- Kenevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çetene, Kendir
- Sıklet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlık, Yük, Sıkıntı
- Götürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabır, Tahammül
- Kaldıraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manivela
- Ululamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlamak, Ulu Tutmak, Ulu Tanımak
- Vesair kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diğer
- Kitabevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütüphane
- Rüştiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaokul
- Zaruret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluluk, Sıkıntı, İhtiyaç, İcap, Yoksulluk
- Tarımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zirai
- Soy Sop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döl
- Eğiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğim, Yamukluk, Meyil
- Mum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şam
- Müdavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gedikli, Sürekçi, Devam Eden, Ulayı Giden, Ulaylı
- Aidat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödenti, Kesenek
- Karakarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuzgun
- Gödeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semiz
- Fenalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlaşmak, Kötüleşmek
- Takat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Güç, Hâl, Hız, Kuvvet, Mecal
- Mihrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkez, Odak
- Saffet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arılık, Temizlik
- Benimsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahip Çıkmak, Kabullenmek, Onaylamak, Tesahup, Isınmak, Katılmak, Paylaşmak, Sarılmak, Tutmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü