Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vakarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Onurlu
- Müteselli Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avunmak
- Seğmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genç Yiğit
- Oyuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktör, Aktris
- Çalışkanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faaliyet
- Mevkute kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik
- Otosansür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdenetim
- Münakaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma, Atışma, Çekişme, Aytışma
- Encümen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurul, Komisyon, Yarkurul, Komite
- Güven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret, Emniyet, Güvenç, Güvenme, Hörgüç, İtimat, Kredi
- Evinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Kof
- Ayrılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçin
- Tepeden İnme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşırtıcı
- Kitapsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zalim
- Abuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçmalamak
- Showroom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi Evi
- Oran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik, Nispet, Orantı, Tahmin, Tartı, Tenasüp, Tasın
- Sabah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz, Sabahleyin, Seher, Yarın
- Ödünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç, Veresiye, İvaz, Taviz, İstikraz
- Günebakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayçiçeği
- Söylev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nutuk, Hitabe
- Çapulcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmacı, Çapkıncı, Kuldur, Talancı
- Mecburiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükümlülük, Zorunluluk, Gereklik, Zor
- Resul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peygamber, Elçi, Yalvaç, Haberci, Nebi
- Hayallemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal Etmek
- Kutur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap; Köşegen
- Transformasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüşüm
- Eda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal, Davranış, Hava, İşve, Naz, Şive, Tavır, Verme, Ödeme
- Karışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Bakmak, Dolanmak, Engellemek, İlişmek, Katılmak, Müdahale Etmek
- Sürsalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstüne Yürümek, Hücum Etmek
- Muamele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Davranış, İşlem, Yol, Yöntem, İz
- Ayyaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş, İçkici, Alkolik
- Rıfk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık, Okşarlık, Tatlılık
- Sakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Polis
- Kasıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikbaş, Gurur, Kurum, Tekebbürlü
- Acıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acmak
- Daüssıla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evseme, Yurtsama
- Ölünç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntihar
- Adabımuaşeret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgü Kuralları
- Erkete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikiz
- Hafiyelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizmenlik
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü