Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Oyuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktör, Aktris
- Temin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç Verme; Sağlama, Gerçekleştirme, Elde Etme
- Konu Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- Personalizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişiselcilik
- Deşikaçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delecek, Delgeç
- Gelgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçici
- Uçurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koparmak, Savurmak
- Patak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Kötek
- Baygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayılmış, Süzgün, Sevdalı, Aşık, Dökülmüş, Yığılmış
- Yanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızlanma, Şikayet, İlenme, Beddua; Tekrar
- Yönetmelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talimat
- Arzulamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstek Duymak, Özlemek, İstemek
- Bir Anda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Bunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhran, Bunalım, Sıkıntı
- Deneysel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecrübi
- İnan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İman, İtikat
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Esasından kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelinden, Başından, Kökünden
- Bozulmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Yoz
- Gayzlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Sosyolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumbilimsel, Toplumsal
- Mecnun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Delirmek
- İn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Kümes, Mağara, Yuva, İçeri
- Mağdurluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağduriyet
- Düğmelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İliklemek
- Anaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kart, Kurnaz
- Peşin Yargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yargı
- Belirtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tayin Etmek, Tebarüz Ettirmek, Tasrih Etmek, Açıklamak, Göstermek, Kaydetmek, Kesmek
- Anlatım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfade, Tabir
- Tıklatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkıldatmak
- Boğuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısık
- Obstrüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önleme, Engelleme
- Beklenti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ümit
- Yazıklanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessüf
- Eğlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezyif
- Şeamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuzluk
- Kaşkaval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem
- Edepsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirret, Terbiyesiz, Sıkılmaz, Ahlaksız, Densiz
- Sabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Durgun, Kesin, Oturaklı, Tutarlı, Tanıtlanmış
- Eren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aziz, Ermiş, Evliya, Veli
- Vıyıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vınlamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü