Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yepelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Narin, Nazik, Latif, Zarif
- Berabere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşit
- Samimiyetle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlikle
- Toplam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yekûn, Yekün, Mecmu
- Şairce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ozanca
- İzaz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlamak
- Gözü Sulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevrek, Nazik Yürekli
- Pılı Pırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski Eşya, Eşya
- Egoizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bencillik
- Takım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz, Dest, Grup, Küme, Set, Zümre, Ekip, Trup, Tür, Çeşit, Dizge, Sistem
- Basın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matbuat
- Tahrip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Yıkmak
- Taraftar Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Benimsenilmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtici
- Afur Tafur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalım
- Testi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bardak
- Yalnızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Sadece, Salt, Sırf, Tek, Yalnız
- Kapitülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıcalık
- Prens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tigin
- Okşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzemek, Sevmek, Sıvamak, Sıvazlamak, Dövmek, Övmek
- Yuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuf, Yuh
- Dejenere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz, Yoz, Bozulmuş
- Esasından kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelinden, Başından, Kökünden
- Aydınlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şıkırdamak
- Koğuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovuk
- Yayma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşir, Teşmil, Tevzi
- Koşut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşa, Paralel, Muvazi
- Pinyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meç
- Berhayat Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Serpmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Ekmek, Saçmak, Sepmek, Vermek
- Yavru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bala, Çocuk, Evlat, Döl, Küçük
- Matbaacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basımcı
- Geciktirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak
- Bakımevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kademe
- Hemfikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar, Aynı Düşüncede, Aynı Görüşte, Oydaş
- Bağlantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrtibat, İlgi, Birlik, İlişki, Rabıta, Temas
- Gösterişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alımlı, Güzel, Ağır, Ağırbaşlı, Görkemli, Lüks, Oturaklı, Zengin
- Peşinatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öndülsüz
- Miras kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıt, Tereke
- Tavşankulağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhurumeryem, Siklamen
- Sağaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedavi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü