Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Masif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Som, Çıta
- Değiş Tokuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiş, Alışveriş, Mübadele, Trampa
- Rastoluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diletlik
- Beyaz Zehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz
- Taraça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seki, Teras, Açık Dam, Set
- İstikbal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak
- İlköğretim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlköğrenim, İptidai Tahsil
- Limited kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlı
- Arık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ark, Su Yolu, Temiz, Güçsüz, Enez, Cılız, Sıska, Zayıf, Kuru, Çorak
- Pervasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüretli, Korkusuz, Çekinmez, Sakınmaz
- Mütareke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateşkes, Bırakışma
- Ayıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek
- Tekrar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yinelemek
- Şeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiğit, Yürekli
- Arkeolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazı Bilimci
- Tabak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşkap
- Entel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgiç
- Kollamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Korumak
- Rakkas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köçek, Sarkaç
- Şov kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri
- Faça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çehre, Giysi, Surat, Yüz
- Fiyakasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cakasız
- Müsabık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarışmacı, Karşılaşmacı
- Uydurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzme, Asılsız, Blöf, Derme Çatma, Sahte, Uyduruk, Uydurulmuş, Yalan
- Kınamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplamak, Takbih Etmek
- Gazaplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek
- Mühürdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgacı
- Faydasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nafile, Yararsız
- İcra Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vermek, Yapmak
- İtmam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Tamamlama
- Apotr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
- Çıpa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demir
- Faale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşçi
- Gafil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aymaz, Dikkatsiz, İhtiyatsız, Dalgın
- Anlatış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfade
- Mantar Hastalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mantar
- Zıddiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişki, Tenakuz, Uyuşmazlık, Karşıtlık
- Dilek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstek, Arzu, Murat, Temenni, Talep, İrade, Rica
- Pena kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızrap
- Muhasaraya Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Şakrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şen, Sevinçli, Keyifli, Gevrek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü