Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yuvgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merdane
- Pirinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğü
- Sempozyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Şöleni
- Mevlüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğum
- Müselles kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçgen
- En Dairesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem
- Üdeba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edipler, Yazarlar
- İdame kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürme, Devam Ettirme
- Yoklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Araştırma, Sınav, Muayene, Prova
- Yezne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat, Enişte, Güvey
- Patetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı
- Korkak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödlek, Tabansız, Hayvan
- Çarliston kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Uzun
- Esri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dumanlı, Sarhoş, Esrimiş, Mest
- Uğraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenk, İş, Meslek, Meşguliyet, Mücadele
- Şiddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertlik, Yeğinlik, Hız, Hüküm, Kuvvet
- Özlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Darıkmak, Hasretini Çekmek, Sağınmak, Susamak
- Yoğuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğunlaşmak
- Tamah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlülük, Hırs, Doyumsuzluk
- Muvazenesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengesiz
- Muntazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Düzgün
- Yağlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Büyük Mendil
- Ati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikbal, Gelecek
- İzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Gelmek, Görmek, Gözlemek, Gütmek, İncelemek, Koşmak, Kovalamak, Seyretmek, Takip Etmek, Tutmak
- Ufaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bit
- Hizmetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstahdem
- Dağılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Mahlul
- Üzüntüler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessürat
- Mat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donuk, Soluk
- Tiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Keskin (Ses)
- Tıpçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıkbilimci
- Perde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hicap, Paravan, Zar
- Havyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürü
- Elde Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Çıkarmak, Sağlamak, Temin Etmek, Ulaşmak, Uydurmak
- Yoğun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesif, Sıkışık, Kalabalık, Dolu, Ağır, Çok, Derin, İri, Kaba, Kalın, Koyu, Sıkı, Şişman, Tombul
- Cuma Namazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cuma
- Ameliyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulama, Operasyon, Eylem, Eylemler, İşlem
- Ömürlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müebbet
- Flavta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Flüt
- Şartname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşul Belgesi
- File kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağ, Torba
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü