Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zarar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitirmek, Kaybetmek
- Gıcık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Şeriat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İslam Hukuku
- Vazife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödev, Görev, İşlev, Vecibe, Yevmiye
- General kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paşa
- Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
- İsyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kozgalan, Baş Kaldırma, Ayaklanma; Boyun Eğmeme, Uymama, İtaat Etmeme
- Saçula kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kip
- Ariyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödünç
- Sünnet Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesilmek
- Cemaziyelevvel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
- Tökezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tökezlemek
- Kofa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saz
- Filan Falan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Falan Filan
- Teşebbüskâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteşebbis
- Gürültü Patırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga
- Tebrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutlama
- Dipçik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kundak
- Kondisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklılık, Durum, Şart
- Anavatan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anayurt
- Nemsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rutubetsiz, Terilsiz
- Alıkoymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekletmek, Engellemek, Ayırıp Saklamak, Hapsetmek, Saklamak, Tutmak, Yubatmak
- Olanaksızlaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmkânsızlaştırmak
- Adım Adım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Numaracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenbaz
- Vantilatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Estireç, Yelletke, Fan, Fırıldaklı Yelpaze
- Bileşke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vektör, Muhassala, Birleşme
- Dengelem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilanço
- İçeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül, Hapishane, Yürek
- Sayrımsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık Hastası Olmak, Temaruz Etmek
- Kıpramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıpırdamak
- İstikrarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dengeli, Kararlı
- Olmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ergin
- Kolluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manşet; Polis Veya Jandarma, Zabıta
- Kuvvetlice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvetli
- Yeğin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, İyi, Katı, Üstün, Zorlu, Şiddetli
- Küspe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Posa
- Kılükal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu, Söylenti
- Çalışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gitmek, İşlemek
- Hostes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konukçu
- Eğlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Han, Konak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü