Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zevk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beğeni, Haz, Eğlence, Keyif, Lezzet, Sefa, Tabiat, Tat, Tadım, Eğlenme
- Rical kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükler, Erkekler, Orun Sahipleri
- Zerer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca
- Heyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurul
- Dürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürmek
- Artmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğalmak, Değeri Yükselmek, Pahalılaşmak, Fazlalaşmak, Çıkmak, Kaynamak, Üremek, Yükselmek
- Gazaplı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızgın
- Sanat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Zanaat
- Acıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merhamet, Rahim
- Oyunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahne
- Serzeniş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınmak
- İcazetname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diploma
- İmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapım, Yapma, İşleme
- Tıngıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıngırdamak
- Mukadder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçınılmaz
- İncelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Edep, Letafet, Nezaket, Zarafet
- Politikacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasetçi
- Mefret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, İri, Kocaman, Muazzam
- Müdafaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunma, Direnme
- Havmana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çayırlık
- Mütenasip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orantılı, Uyumlu, Uygun
- Tebahhur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmak
- Tekebbürlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbürlenmek
- İlk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birinci, Evvelki, Önceki, Evvel, Ön
- Kerki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keser
- Caiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yerinde, Gerekli, Yerinde Sayılan, Yakışık Alan
- Yayvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayık
- İzlence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Program
- Bienal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılaşırı
- Namussuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leke
- Kuyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavşan
- Müsrif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurgan, İsrafçı, Tutumsuz, Saypacı
- Tıp Bacısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Bakıcı, Hemşire
- Sakit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Susmuş, Müsterih, Sessiz, Sütliman
- Ferah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntısız, Sevinçli, Geniş, Bol, Hafif, Sevinç, Sevinçlilik, Havadar, Aydınlık, İç Açıcı (Yer)
- Hafriyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazı
- Terelelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delişmen
- Pedagoji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimbilim
- Hamel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koç
- Özgeçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Yaşam Öyküsü, Otobiyografi
- Belirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebarüz, Tezahür
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü