Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Acmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıkmak
- Derslik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıf, Dershane
- Kriptoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizyazıbilim
- Anlamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Beyhude, Boş, Herze, Yersiz
- Kartalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşlanmak
- Şefkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevecenlik
- Bugün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaman
- İtelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtmek
- Tedavül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşım, Sürüm, Geçerlik
- Gerçekçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Realizm
- Gözetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi
- Ahenkli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyumlu
- Yönseme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temayül
- Eş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Aile, Arkadaş, Avrat, Bayan, Benzer, Bey, Bir, Ehil, Emsal, Er Avrat, Familya, Hanım, Harem, Hatun, Karı, Kişi, Koca, Koşa, Kuma, Ortak, Tay, Yoldaş, Benzeri, Hayat Arkadaşı, Refik, Refika, Etene
- Gökçe Yazın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edebiyat, Yazın
- Çeşitkenar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokgen
- Pata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berabere Kalma
- Lekelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirlenmek
- Mutena kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemli, Seçkin, Özenli
- Saltçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutlakiyet
- Günülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
- Islahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrim, Düzeltme, İnkılap, Reform, İyileştirme
- Köpürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlenmek, Feveran Etmek
- Rumuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Simge, İşaret
- Amale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşçi
- Payizbülbülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saka
- Şems kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güneş
- Tamtakır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bomboş
- Boğuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabalamak, Uğraşmak
- İşlev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fonksiyon, Görev, Vazife, İş Görme Yetisi
- Tebaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyruk, Vatandaş
- İstop Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak
- Kindik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göbek
- Taşıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Vasıta
- Hâsılat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelir, Kazanç, Ürün, Örüt
- Abra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denge, Yük
- Vücutsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız
- Merkez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orta, Tarz, Biçim, Özek, İçre, Ortalık, Göbek, Mihrak, Odak
- Fukara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derviş, Fakir, Kembağal, Yoksul, Zavallı
- Çorak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimsiz, Kıraç, Kısır, Yoksul
- Kabzımal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komisyoncu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü