Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz, Dürüst, Rahat, Temiz
- Rest Çekmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meydan Okumak, Son Sözü Söylemek
- İtimat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenmek
- Zarar Ederek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zararına
- Zenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyahî, Kara Derili
- Hükûmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktidar
- Tanılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımak, Teşhis Etmek
- Nicel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemi
- Çeşm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz
- Yığınla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok
- Teber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balta
- Gıdalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besinli, Besleyici
- Bakımevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kademe
- Acı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak
- Yayınevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat
- Sağaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedavi
- Mebus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milletvekili, Saylav
- Kayırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak, İltimas Etmek, Gözetmek, Himaye Etmek, Himayecilik Etmek, Kohumbazlık Etmek, Himmet Etmek
- Darılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Azarlamak, Gücenmek, İncinmek, Kırılmak, Küsmek, Paylamak
- Vualet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü
- Gereklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcap, Lüzum
- Otomasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdevim
- Teklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lira, Tekil
- Müdavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gedikli, Sürekçi, Devam Eden, Ulayı Giden, Ulaylı
- Adam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Erkek, Mert, Eş, Koca, Kişi, İnsanoğlu, Herif, Zat, Zevat
- Köklü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökten
- Gülümseyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütebessim
- Açgözlülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamah
- Dahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ökeli, Bile, Da, Hatta, De
- Töre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Gelenek, Ahlak
- Baş Göz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlendirmek, Birleştirmek
- Leylaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçkâğıtçı
- Kaçıngan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekingen
- Göz Gezdirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Atmak
- Açık İclas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık Oturum, Panel
- Yaltaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılışmak, Tabasbus Etmek
- Kitabevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütüphane
- Memur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevli, Emekçi, Yükümlü, İşyar
- Pişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girgin, Olgun, Sırtık, Utanmaz, Vurdumduymaz, Aldırmaz, Yüzsüz, Alışmış
- Susama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hararet
- Lezzet Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazzetmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü