Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Otokritik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özeleştiri
- Paltar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbise, Giyecek, Giysi
- Başörtü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Örtüsü
- Ters kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Aykırı, Hırçın, Huysuz, Münasebetsiz, Sert, Zıt, Karşıt, Uymaz, Elverişsiz
- Çeşit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cins, Kalem, Nev, Soy, Tür, Türlü, Bölüm
- Özür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazeret, Kusur, Sakatlık, Elverişsizlik
- Emmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, İçmek, Soğurmak, Massetmek
- Naip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vekil
- Vergici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahsildar
- Savsaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal Etmek, Ertelemek, Lengitmek, Sallamak, Uğunmak
- Hamil Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak
- Alıştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egzersiz, Beden Eğitimi, İdman, Talim
- Tanzim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Düzenli, Düzgün, Düzenleme, Yasama, Yoluna Koyma
- Ağırlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkram, İzaz
- Zorlukla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç
- Zeyrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanık, Zeki, Anlayışlı
- İlçebay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaymakam
- Eğrisine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlama
- Çepçevre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etrafını Alarak, Yüzük Kaşı
- Ürpermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak
- Hülya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntu, Hayal
- Dubara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Oyun
- Zatî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kişisel, Özel, Doğrusu, Aslında, Esasen
- Etsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuru, Sıska, Zayıf
- Osmoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçişme
- Yerleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak
- Nefes Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solumak
- Götürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak, Nakletmek, Atmak, Çalmak, Dayanmak, İletmek, Katlanmak, Öldürmek, Sevk Etmek, Sökmek
- Suikast kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komplo, Yağınma, Yağınç
- Haşarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaramaz, Nadinç, Ele Avuca Sığmaz, Huysuz, Azgın
- Lanetleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telin
- Çağlayık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Kaynarca
- Yapılış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bünye, Kuruluş, Nitelik, Yapı
- Affetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak
- Firar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçmak
- İzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Gelmek, Görmek, Gözlemek, Gütmek, İncelemek, Koşmak, Kovalamak, Seyretmek, Takip Etmek, Tutmak
- İcmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterge, Özet
- Şeamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğursuzluk
- İğne Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne Vurmak
- Tümce Bilgisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Dizimi
- Yazığı Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü