Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
alakalem ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Tan Yeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk
- Kütle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Küme, Yığın
- Endişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygı, Üzüntü, Tasa, Bulut, Düşünce, Korku, Kuşku
- Yapamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalmak
- Zatlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zevat
- Sadet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevzu
- Şaşırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Şaşmak
- Mutasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişim, Dönüşüm
- Zecren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla, Zorlayarak
- Sittinsene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Altmış Yıl, Yıllar Yılı
- Yalman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğik, Mail; Sarp, Dik
- Çığlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feryat, Figan, Acı, Bağırtı, Çığırtı, Vaveyla
- Vaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgu, Olay, Hadise
- Dalgalandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savurmak
- Petek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Radyatör
- Budalalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Dinsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dini
- Sükûn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk, Sükûnet, Dinme, Dinginlik, Devinimsizlik
- Dışbükey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tömsü, Konveks, Muhaddep
- Niyet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek
- Tediye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödemek
- Geçen Yıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bıldır
- Nefes Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solumak
- Takdimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunucu, Tanıtıcı
- Kaidesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuralsız
- Kutsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal, Mukaddes
- Alkışçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakşakçı
- Nallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavlamak, Öldürmek
- İtilaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzlaşı, Anlaşma, Uyuşma
- Despot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba, Müstebit, Tiran
- Şükretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamdetmek
- Önlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak, Takaddüm Etmek
- Paravana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paravan
- Yeterlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Kifayet, Liyakat, Yeterlilik
- Batmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğulmak, Gömülmek, Dalmak, İflas Etmek, Çökmek, Kaybolmak, Dokunmak, Gark Olmak, İncitmek, Kirlenmek, Sançmak, Yemek, Yok Olmak
- Gömüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sin, Mezar, Metfen, Makber, Kabir
- Mil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balçık
- Kirletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Becermek, Lekelemek, Pislemek
- Saldırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan, Tecavüzkâr
- Memat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü