Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Teslis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçleme
- Güncek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şemsiye
- Billahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vallahi
- Mütecaviz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saldırgan, Tecavüzkâr, Geçen, Aşan, Saldıran, Sataşkan
- Adaptör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarlaç
- Pek Az kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ender, Nadir
- Yazmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Kaydetmek, Sermek, Söylemek, Haber Vermek
- Unsur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleman, İlke, Unsur, Faktör, Öğe, Uzuv
- Giysi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Çul, Don, Elbise, Entari, Giyecek, Giyim, Kıyafet, Paltar, Üst, Üzeri, Libas
- Maarif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitim, Öğrenim
- Gelme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçmen
- Gurbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurt Dışı, Yadel
- Ayça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilal, Alem
- Müsamaha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşgörü, Yumuşaklık, Görmezlikten Gelme, Göz Yumma
- Çivilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mıhlamak, Öldürmek, Vurmak
- Konvertibilite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrilgenlik
- Mukayese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyaslama, Karşılaştırma, Kıyas, Ölçüştürme, Oranlama
- Nemsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rutubetsiz, Terilsiz
- Toygan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğan
- Çis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kudret Helvası
- Başçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önder
- Semiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökelen, Şişman
- Pedagoji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitimbilim
- Tebarüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirme
- İçerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alınmak, Bozulmak, Kırılmak
- Resesyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk
- Patlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnfilak
- Bağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplumbağa, Ur
- Yağlı İp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darağacı
- Bir Tane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biricik, Yegâne
- İdaresiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutumsuz, Yönetimsiz
- Lületaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskişehir Taşı, Denizköpüğü
- Armoni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyum, Ahenk
- Sırtüstü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkaüstü
- Fuzuli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yersiz, Gereksiz, Boşuna, Haksız, Sürevsiz
- Rehabilitasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileştirme
- Mebus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milletvekili, Saylav
- Ezgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş, Haz, Melodi, Nağme, Sıkıntı, Şarkı, Tarz, Tempo, Terane, Üzüntü, Yol, Lahin
- Olsa Olsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet
- Donsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serseri, Yoksul
- Kasaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlçe, Belde, Bucak, Kent
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü