Amatör Çocuk Masalları - Kısa Masallar, Hikayeler, Öyküler

Sevgi Diyarı 1 Şanlıurfa orta okulu 7/H

Bir zamanlar uzak bir yerde bir orman varmış. Ormanın adı sevgi diyarıymış bu ormanda tüm hayvanlar barış ve mutluluk içinde yaşarlarmış. Bir gün ormanın başkanı aslan badi herkesi ormanın meydanına baloya davet etmiş. Davetiyeleri gören kuzu miniş elbisesi olmadığından çok üzgünmüş. Kuzu minişin üzgün olduğunu gören tavşan bidi neden bu kadar üzgünsün diye sormuş kuzu miniş şöyle cevap vermiş. Elbisem olmadığından baloya gidemicem tavşan bidi istersen sana bir elbise verbilirim demiş. Kuzu miniş çok isterim demiş. Kuzu miniş ve tavşan bidi yürüyerek tavşan bidinin evine gitmişler. Eve vardıklarında tavşan bidi kuzu minişe elbiseleri göstermişler. Tavşan bidi Elbiseleri beğendin mi? Kuzu miniş evet bayıldım Kuzu miniş elbiselerden birini seçip hazırlanıp baloya gitmişler. Baloda engüzelleri kuzu miniş ve tavşan bidi olmuş. Ve bu arkadaşlık sonsuza kadar sürmüş. ??????

İki Kardeşin Bitmeyen Kavgaları Yok

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman için de kalbur saman içinde iki kardeş varmış bu iki kardeş çok kavga ederlermiş bir gün oyuncak ayı için kavga etmişler çekiştirmişler çekiştirmişler. Ve sonrada o oyuncak ayı yırtılıvermiş ve ikiside üzülmüş ama üzülmeleri bittikten sonra hemen kavgaya devam etmişler arayada anneleri girip ayırmış en sonrada ikisinede kızmış ve demişki: "aa yeter çocuklar hep kavga ediyorsunuz ben size bukadarmı terbiye veremedim okuldadamı böylesiniz" demiş ve sonra utanıp ikiside birbirinden özür dilemiş ve hiç kavga etmemişler. Bi gün okula gidip gelmişler o iki kardeş oyun oynamışlar bir tanede tabletleri varmış iki kardeşin biri tableti alıp oynamış o sıradada öbür kardeşi gelmiş ve demişki: "yeter artık birazda ben oynayayım ver şunu" demiş öbürü demişki "hayır daha yeni elime aldım ve ben kavga etmek istemiyorum git başımdan" demiş gene kavga etmişler ama tam anneleri geldiğinde kavgayı durdurup gülüşmüş gibi yapmışlar ama anneleri gittikten sonra kavgayı sona ermişler çünkü sıkılmışlar artık kavga etmekten sonra çok mutlu olup hiç ama hiç kavga etmemişler.

Serçecik ayşenur

Günlerden bir gün güzel serçe yine göl kenarına gelmiş ve kendini gölde izlemeye başlamış ve o kadar güzel bulmaya başlamış ki kendi kendine "neredeyse kendime aşık olucam" demiş ve mutlu mutlu eve dönmüş dönmesine ama yolda o kadar çok çift görmüş ki eve dönünce beni niye seven kimse yok demiş ve ağlamaya başlamış o kadar ağlamış ki gözleri şişmiş ve yüzünü yıkamak için gölün kenarına gelmiş uzaklardan onun sesini duyan çok yakışıklı bir serçe onun yanına gelmiş ve güzeliği karşısında büyülenmiş serçe o kadar güzelmiş ki gözlerinin yeşili, derinliği ve tüylerinin parlaklığı ayrı bir güzelmiş ve onun ağladığını farkedince oda çok üzülmüş ve ona neler olduğunu ne için ağladığını sormuş ama serçecik söylemek istememiş ama bir zaman sonra birbirinin en yakın arkadaşı olmuşlar aylar geçmiş yakışıklı serçenin gün geçtikçe ve serçeciği tanıdıkça dahada çok seviyor ve aşkı dahada alevleniyormuş ve her fırsatta ona ne kadar güzel olduğunu hata dünyadaki bütün serçelerden güzel olduğunu söylüyormuş serçecik ise ilk tanıştıkları günden itibaren ona karşı bir şeyler hissediyormuş ama bunun adını koyamıyormuş ve kendi kendine "ben ona aşık olamam biz sadece arkadaşız " diyormuş ve yakışıklı serçenin ona karşı ne hissetiğini bile bilmiyormuş günlerden bir gün yakışıklı serçe artık dayanamamış ve gagasına bir goncagül takıp serçeciğin yanına gitmiş ve aşkını itiraf etmiş ve o günden sonra hiç ayrılmamışlar...

 

serçecik ise o günden sonra anlamış ki bu dünyada herkesin kendine göre bir eşi vardır sadece sabretmek gerektiğirmiş

(serçecik hikayesi gerçektir sadece bu iki aşık insan arasında olmuştur sadece serçeler çok tatlı olduklarından iki serçe arasında yaşanmış gibi yazdım.)

Aşk küçük şeylerdedir... Bal

Günlerden bir gün bir prenses ve prens denizde karşılaşmış, ilk görüşte ikisi de birbirinden çok hoşlanmış. Hemen ertesi günü sevgili olmuşlar. İlk ayları çok güzel geçmiş herkesi kıskandıracak bir aşk yaşıyorlarmış. Öyle ki onlara imrenmeyen insan yokmuş. Günlerden bir gün ormanın derinliklerinde yaşayan kötü kalpli bir cadı ikisine çok kötü bir büyü yapmış, prens ve prensesi ayırmak istiyormuş. O büyüden sonra prens ve prenses hep çok kötü kavgalar etmeye başlamışlar herkes onların bu hallerine şaşırırken cadı çok mutlu oluyormuş. Prens ve prenses aylarca böyle kavga etmişler ama birbirlerini hiç bırakmamışlar, birbirlerini hâlâ çok seviyorlarmış. Bir gün birisi gelip "ormandaki cadı sizi kıskandığı için size büyü yaptı gördüm" Demiş. Prens ve prenses çok şaşırmış hemen cadıyı getirmeleri için muhafızlara emretmişler. Muhafızlar cadıyı getirmiş. Prens ve prenses neden onlara büyü yaptığını sormuş, cadı"herkesi kıskandıran ilişkiniz beni gölgeds bıraktı, ama görüyorum ki büyüm işe yaramamış sizin aşkınıza en kuvvetli büyü bile etki etmemiş" Demiş ve yaptığı büyüyü bozmuş. Prens cadıyı zindana kapattırmış. O günden sonra anlamışlar ki aşk onların en kuvvetli silahı ne olursa olsun birbirlerine olan aşkları hiç bitmemiş o günden sonra hep mutlu yaşamışlar. Masal da burda bitmiş. "Eğer bir insanı seviyorsanız her şeyden önce onun kıymetini bilmeniz gerekir, prens ve prensesin hikayesi gerçek:) ve gerçekten de aşkları sayesinde hiç birbirlerini bırakmadılar...

Şeker Mi Şaka Mı Masalı RABİA YETİM

Bir zamanlar şehirden uzak bir yerde kasaba varmış kasabada bir şatoda föri adında bir cadı ve onun bobi adında köpeği yaşarmış

cadı föri bir gün yine kötülük yapıyormuş. köpeği bobi oynuyormuş cadı nın dikati bozulmuş ve yanlışlıkla kazana şekeri fazla dökmüş iksir hazır olunca bobi cadı föriye çarpmış iksir masaya dökülmüş masaya dökülen iksir köpek bobi nin üstüne dökülmüş bobi şekere dönüşmüş bobi evin içinde zıplamaya başlamış cadı föri bobinin arkasından dolaşıp durmuş şeker bobi camdan atlayıp havuza düşmüş ve eriyip orda can vermiş. cadı föri kahrından artık sihir yapmamış herkez iyi oldu diyip onun haketiğini düşünmüşler bunları duyan miri bu durumu onaylamamış. her o yılı cadılar bayramı ilan etmişler miri cadılar bayramında hayvanları beslermiş. ve bir cadılar bayramı cadı föri kılık değiştirip kasabaya inmiş. kapıları çalıp tek tek şeker mi şaka mı demiş herkez şeker demiş cadı föri şeker diyenlerin üstüne iksiri dökmüş. bu durumu farkeden miri cadı föriyi görmüş. cadı föri mirinin onu peşinden geldiğini fark etmiş. cadı föriyi çıkmaz sokağa kovalamış orda cadı föri neden beni kovalıyorsun senin neden bunları yapdığını biliyorum neden demiş cadı föri çünkü senin köpeğin öldüğü için değilmi cadı föri evet demiş miri beni burda bekle demiş ve gitmiş beslediği köpeklerden birini götürmüş. köpek bobiye çok benziyormuş. cadı föri çok sevinmiş bir daha kötülük yapmamış ve her cadılar bayramıda hayvanları beslemiş

MUTLU SON

Derya Hasta Oldu serra

O gün kış mevsimi gelmiş ve kar yağıyordu derya dışarı çıkmak arkadaşlarıyla oynamak için annesinden izin aldı ve çıktı bir süre kartopu oynadılar kardan adam yaptılar derya çok mutluydu saat çok geç olmuştu fakat derya sokakta oynamaya devam etti biraz sonra eve gelmeye tenezzül etti ve eve girdi. İçeri girdiğinde çok kötü öksürüyordu, hasta olmuştu annesi ona çok kızdı ertesi gün hemen doktara gittiler doktor ona ilaç verip iğne yaptı derya'nın boğazları şişmişti çok acıyordu eve heldiğinde annesi ona ilaçlarını içirdi ve sıcak çorba içirdi deryanın bozazları iyileşmeye başladı ve iyileşti ama iğneleri yapılmmaya devam ediyoru bir ay sonra iyileşti ve bir daha annesinin sözünden çıkmadı ANNESİNİN SÖZLERİNİ DİNLEDİ / MUTLU SONN

# Amatör Kısa Masallar Ekleyin

Diğer Sayfalar:
[1]2 3 4 5 6 7 8 9

Bu bölümde içerik olarak kısa olan masallar ve amatörce yazılmış masallar yer almaktadır. Amatör masallar (saçma da olsa) yazan kişileri teşvik amacıyla yayınlanmaktadır. Siz de yazdıklarınızı masal Amatör Kısa Masallar Ekle bölümünden yayına ekleyebilirsiniz.

Amatör Çocuk Masalları - Kısa Masallar, Hikayeler, Öyküler