Amatör Çocuk Masalları - Kısa Masallar, Hikayeler, Öyküler

Madarka elanur torun

Bir kadın varmış kadının 2 erkek çocuğu varmış ama kadın hep bir kız çocuğu olsun istermiş sonra 1 tane daha oğlu olmuş ama onları rahatsız eden bir şey varmış her gece kullanmadıkları odanın kapısı 11 kere çalarmış.

 

Bir gün en büyük oğuları kaybolmuş baba çok endişelenmiş ve demiş ki ben bu kapıdan giricem belki bir şey ama siz sakın salondan çıkmayın çocuklar annenizin yanından sakın ayrılmayın o kişi her kimse sizi de kaçırabilir demiş ve kapıdan geçmiş odayı aramış birden kitaplık yerinden oynamış adam çok korkmuş imdaat imdaat! diye bağırmış tabi anne ve çocuklar da çok korkmuşlar baba salona girmiş anne noldu oğlum ordamı demiş.

 

Baba hayır orada biri var kitaplık yerinden oynadı demiş bende çok korktum salona geldim demiş akşam ban orda tutucam demiş anne hayır demiş küçükken bir hikaye duymuştum bir canavar varmış o canavar bir eve dadanırmış o evin kapısını her gece çalarmış eğerki birisi kapıyı açarsa heleki bu bir çocuk olursa vay haline onu kaçırır 40 gün ona korkunç hikayeler anlatırmış onu orda hapis edermiş heleki birisi girerse işto o zaman yapacaklarımı ben çok iyi biliyorum o yüzden ben gidicem demiş eğer bana bir şey yaparsa işte ozaman onun gözünün ferini alırım demiş baba tamam ama eğer o size birşey yaparsa işte o zaman onun gözünün ferini ben alırım demiş baba anne gitmiş ey madarka bırak oğlumu bırakmasan kızının sahibi olurum demiş madarka ey fani sen benim kızımı nerden biliyorsun demiş anne bırak oğlumu demiş madarka da bırakmam deyince madarkanın gözünün ferini almış birden oğlu çıkmış anne bu canavar bana çok kötü hikayeler anlattı demiş anne hepsi yalan demiş salona gitmişler madarka evden çıktık tan birkaç ay sonra bir kız çocukları olmuş madarka da hak ettiğini bulmuş,

Küçük Balık İle Kedi MUHAMMED Kayra YILDIZ

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir balık varmış. Bu balığın çok önemli bir gücü varmış. Bu balığın özelliği ise bu balık karada yürüyüp, koşabiliyormuş. Sonra birgün bu balığı bir sokak kedisi görmüş. Sonra kovalamış durmuş. Kedi kovalamış balık kaçmış. Gören bir insan bunların ikisinide ayırmış. Kediye bakmaya karar vermiş.

Sonra birgün kedi yeniden denizden çıkmış. Çıktığı zaman ise saat 15.30 geçiyormuş. Tamda kedinin gezdirilme saatiymiş. Ve tam denize geri dönerken kediyi görmüş. Kedi de onu görmüş. İyi ki kedinin boynunda tasma varmış, ki balığı yakalayamamış. Kedi balığı yemek için plan kurmuş ve onla iş birliği yapmış. Ve balık kediyi duymuş. Ve iş birliği zaman kabul etmiş. Kedi için yollara tuzak kurmuş. Balık;

- Hadi baybay ben sana yalan söyledim demiş. Kedi de tabi kovalamış. Sonra kedi tuzaklara takıldıkdan sonra balık kediye;

- Adam olacaksın ve şimdi arkadaş olabiliriz' demiş.

MUTLU SON :)))):)))):)))):))))

Adını Unutmuş Tavşan Said Aliyev

Bir gün bembeyaz bir tavşan sabah uyanınca adının ne olduğunu unutmuş. Ormanda adının ne olduğunu bilen bir hayvan var mı diye düşünmüş ve aramaya karar vermiş. Yolda bir kirpi ile rastlaşmış ve demiş:

- Hey, kirpi kardeş, adımı biliyor musun?

Kirpi bir az düşünüp demiş:

- Senin adın, uzun kulak!

Tavşan bu adı hiç beğenmemiş ve yoluna devam etmiş. Yolda bir maymun görmüş ve yine aynı soruyu sormuş:

- Maymun kardeş, adımı biliyor musun?

Maymun bir az düşünüp demiş:

- Senin adın, kısa kol!

Tavşan bu adı da beğenmemiş ve yine aynı şekilde yoluna devam etmiş. Bu sefer de, bir fil görmüş ve sormuş:

- Fil kardeş adımı biliyor musun?

Fil tam cevap verecekti ki, o anda kavga eden iki kurttan biri o birisine demiş:

- Sensin tavşan, çünkü çok korkaksın.

O zaman tavşan, adını hatırlamış ve çok sevinmiş.

Büyüyen Okul muhammed ceylan

Bir varmış bir yokmuş. Ammar adında tatlı mı tatlı bir çocuk varmış. Ammar çok zeki bir çocukmuş ama okulu sevmiyormuş. O sene birinci sınıfa başlamış. Her sabah babası onu uyandırdığında, ben okulu sevmiyorum, okula gitmek istemiyorum diyor ve babasını saatlerce uğraştırıyormuş. Bir süre okula istemeyerekte olsa devam etmiş. Sonra haftalarca gitmemiş okula.

Meğer okul Ammar'ı çok seviyormuş. Her gün Ammar gelecek diye bekliyormuş. Gelmediğini görünce de üzülüyor, geceleri gizli gizli ağlıyormuş.

Haftalar sonra Ammar rüyasında okulunu görmüş . Okul rüyasında Ammar seni çok seviyorum ve çok özledim ne olursun gel demiş . Ammar rüyanın etkisinde kalmış ve sabah babasına; babacığım ben okula gitmeye karar verdim demiş.

Okul saati geldiğinde hiç sorun çıkarmadan, tam vaktinde okulda olmuş. Okul Ammar'ı görünce sevincten haykırmamak için kendini zor tutmuş. Hayatının en mutlu günüymüş okulun.

Ammar okula düzenli bir şekilde geldikçe okul daha da sevinmiş, morali yükselmiş ve daha çok yemek yemeye başlamış. Yemek yedikçe büyüdüğünü fark etmiş. Normalde iki katlı olan okul o kadar yemek yemiş, o kadar yemek yemiş ki üst katında bir sınıf daha oluşmuş.

Ammar okula devam ettikçe okul da yemek yemeye devam etmiş. Ve üçüncü katta da diğer katlarda olduğu gibi 10 sınıf oluşmuş. Okul idaresi toplanıp sınıfları nasıl değerlendireceklerini düşünmüşler ve okula kütüphane, kantin, konferans salonu, zeka oyunları sınıfı gibi pek çok sınıf yapmışlar .

Çocuklar bu duruma çok sevinmişler. Müdür bey okulun neden bu kadar büyüdüğünü araştırmış ve Ammar'in okula geldigi için okulun sevinçten büyüdüğünü anlamış. İdare bu konuyla ilgili bir toplantı yapmış ve okulun adını Ammar ilkokulu olarak degiştirmeye karar vermişler.

O günden sonra o okulda okuyan bütün çocuklar, kütüphane , zeka oyunları gibi sınıfların açılması sayesinde çok basarılı olmuşlar. Bütün bir mahalle mutlu mesut yaşamışlar...

Ali'nin Oyuna Karşı Düşkünlüğü Yiğit Erkoca

Ali diye bir çocuk varmış, sürekli oyun oynarmış ve okullar açılalı 1 ay olmuş. Ali sürekli ailesini ders çalışıyorum diye kandırırmış. Bir gün Ali:

- Baba ben odamda ders çalışmaya gidiyorum, demiş. Meğerki Ali yine ve yine oyun oynuyormuş Ali'nin babası Ali'yi kontrol etmeye gitmiş ve Ali'nin odasına girmiş Ali birden korkmuş ve arkasına dönmüş, Ali'nin babası çok sinirlenmiş ve Ali'nin bilgisayarını kırmış ve zaman su gibi akıp gitmiş yaz gelmiş ve Ali'nin ortalaması 100'dü yani takdir almıştı. Ali'nin babası:

- Bak oğlum çalışınca oluyormuş değil mi aslanım. Ali:

- Evet babacığım

2-3 gün önce Ali'nin babası e-okuldan Ali'nin notlarına bakmıştı ve ona en son model oyun bilgisayarın almıştı ve Ali çok çok mutlu olmuştu ve direk her zamanki

gibi hemen oyuna oturmuştu ve Ali'nin babası:

- Güle güle kullan aslan oğlum demiş.

EMEĞE SAYGI YİĞİT ERKOCA

Satılık Masallar ASYA ECRİN

Bir zamanlar küçük bir kasabaya masalcı amca gelmiş. Kasabanın orta yerinde bir çadır açmış.

- Masallar alırım, yok mu bana masal satan diye, bağırmaya başlamış . Çocuklar merakla çadıra yanaşmışmışlar sormuşlar

- Amca nasıl masallar alırsın, diye sormuşlar. Masalcı amca ise;

- Dedeniz, nineniz size hiç masal anlatmadı mı demiş çocuklar ise;

- Anlattı tabi demişler her bir ağızdan. Çocuklar masallarını anlatmışlar, masalcı amca ise beğendiği masallara 100 lira veriyormuş, çocuklar artık anlatacak masallar bulamamamışlar daha fazla para hırsı ile uyduruk masallar anlatmaya başlamışlar.

Masalcı amca ise gittikçe masalların uyduruk olduğunu anlamış. Ve artık çocuklara para vermez olmuş. Çocuklar hatalarını anlamışlar ve bir daha yalan söylememeye karar vermişler. Ama iş işten geçmiş bile. Siz siz olun yalan söylemeyin.

# Amatör Kısa Masallar Ekleyin

Diğer Sayfalar:
1 2 3 4 5 6 [7]8 9

Bu bölümde içerik olarak kısa olan masallar ve amatörce yazılmış masallar yer almaktadır. Amatör masallar (saçma da olsa) yazan kişileri teşvik amacıyla yayınlanmaktadır. Siz de yazdıklarınızı masal Amatör Kısa Masallar Ekle bölümünden yayına ekleyebilirsiniz.

Amatör Çocuk Masalları - Kısa Masallar, Hikayeler, Öyküler