Pembe, Emre ve Gülce, Pembelerin evinde oynuyorlardı. Oyunun sonuna doğru, mutfaktan mis gibi kurabiye kokusu gelmeye başladı. Derken Zahide nine içeri girdi. Kurabiyeler hazır! Ama onları yemek için önce odanızı toplamanız gerekli dedi....masalı oku
YOKSUL ÇOCUK VE DİLENCİ Kafdağı'nın da ötelerinde bir ülkede öksüz bir çocuk yaşarmış. Üveyannesi bu oğlanı hiç sevmez. yemek bile vermeden koyunlara çobanlık etsin diye kırlara gönderirmiş. Öğle vakti geldiğinde öksüz oğlan çıkınındaki kuru ekmeği çıkarır, pınarın suyunda ıslatarak yumuşatır, karnını doyururmuş. Bir g&...masalı oku
ÇİĞDEM ÇİÇEĞİ İLE PADİŞAHIN OĞLU Bir varmış bir yokmuş, vaktin birinde bir padişah varmış. Bu padişahın üç de oğlu varmış. İnsan değil mi, padişah da bir gün hastalanır, yatağa düşer, günden güne ağırlaşır, artık ömrünün sonuna geldiğini anlar. Vasiyette bulunmak üzere çocuklarını çağırıp onlara; ...masalı oku
ÖĞRENCİ VE KRALIN KIZI Eski zamanlardan birinde yoksul bir öğrenci dünyayı tanımak için yolculuğa çıkmış. Hiç parası yokmuş. Ama genç yaşlarda parasız olmak hiç sorun olur mu? Genç öğrenci dünyayı tanımak, kentleri görmek, başka ülkelerin gelenekleriyle, görenekleriyle tanışmak istemiş. Cebinde hiç parası olmasa da önemli değilmiş. Gecel...masalı oku
Bir fare ile bir kurbağa uzun zamandır samimi iki arkadaş hayatı yaşıyorlardı. Kurbağa genellikle farenin evine gider ve yemek yerdi. Farede onu misafir etmekten büyük bir memnuniyet duyardı. Bu bir süre böyle devam etti, bir gün kurbağa farenin evine gelerek;? Hep ben sana yemeğe geliyorum, bir gün de sen benim evime gel, böyle ayıp oluyor? dedi. Fakat bir problem vardı, kurbağanın evi, de...masalı oku
Bir varmış bir yokmuş. Bir ülkenin yaşlı bir padişahı varmış. Bunun iki de geçimsiz oğlu varmış. Padişah ölüm döşeğinde yatarken oğulları taht kavgasına düşmüşler. Bir gün padişah oğullarını çağırıp : -Ne duruyorsunuz? Gidip derdime bir çare arayın, demiş. Bunun üzerine iki kardeş düşmüşler yola... Az gitmişler uz gitmişler.....masalı oku
Bir varmış, bir yokmuş; sonra iki varmış, üç varmış, dört varmış, beş varmış; sonra on bin milyon yüz bin beş varmış. Dedim kuyumcubaşıya; "Bana bir bilezik yapar mısın?" Dedi; "Hay hay, emrin başım üstüne, gözüm üstüne. Bilezik yaparım, paranı kaparım." Baktım, bir cingöz, s&ou...masalı oku
Zaman adlı ölümsüz bir dev vardı. Bir gün Zaman, Yıl Dede'yi dört kızıyla birlikte yeryüzüne indirdi. Kızlar, yeryüzünü çok sevdiler. Hepsi bir yana dağılıp gittiler. Yıl Dede, bu duruma çok üzülüyordu. Çünkü yapayalnız olduğunu düşünüyordu. Zaman, Yıl Dede'ye: - Sana üç yüz altmış ...masalı oku
Bir varmış, bir yokmuş; evvel zaman içinde kalbur saman içinde, deve tellâl iken, horozlar berber iken; Bir padişah varmış. Bu padişah, her tarafı camdan bir cami yaptırmış. Bir Cuma günü namazdan çıkarken, eli yüzü pak aksakallı bir ihtiyar görmüş. İhtiyar Padişah'a demiş ki: "Padişahım, eğer Kafdağı'nın ardındaki Altın Bülbülü get...masalı oku
Hz. İbrahim?in çocukluk döneminde, arıların birlik olarak, Nemrut'u nasıl hakladıkları anlatılmaktadır. Hükümdar Nemrut, hükümdarların en büyüğüydü. Yedi dağları aşmış ünü, kırk dağların ötesindeki insanları titretirdi... Kimi zaman Tanrı olduğunu bile söylerdi... İşte bu Nemrut, topal bir arı tarafından öldürüldü. ...masalı oku
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal, pireler berber iken, ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, yemyeşil bahçeli, masmavi gölün kıyısında, güneşin ışığını eksik etmediği şirin mi şirin bir ev varmış. Bu evde ay parçası kadar güzel bir kız yaşarmış. Bu kızın adı Aykız?mış. Annesi ve babası Aykız?ı çok sever, üst&uu...masalı oku
Bir varmış bir yokmuş. Küçük bir köyde Veli, ailesi ve inatçı bir öküzüyle yaşarmış. Bir gün babası Veliye öküzü tarlaya götürmesini istemiş. Veli yola koyulmuş. Az gitmiş uz gitmiş ki yolda öküzün inatçılığı tutmasın mı? Öküz bir oturmuş oturduğu yerden kalkmamış bir daha. Bizim veli başlamış ağlamaya. Ağlaya ağlaya küç...masalı oku