1. Bir kimseyi veya şeyi gülünç ve şerefsiz duruma düşürmek.
"Beni, on bir yaşında çocuğun önünde maskara etti."
"Dünkü çoluk çocuğa maskara etti bizi."
"Şu yaştan sonra kendini ele güne maskara etti"
2. Bir şeyi bozmak, berbat etmek.
"Çocuklar bu bisikleti maskara etmiş."
"Güzelim pastayı maskara ettiniz."