Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Üdeba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edipler, Yazarlar
- Dokümantasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgeleme
- Çoğaltma Makinesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstensih
- Salmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Dökmek, Katmak, Koymak, Saldırmak, Sermek, Sürmek, Uğratmak, Yüklenek, Sarkıtmak
- Melodi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beste, Ezgi, Nağme, Şarkı, İlahi
- Tersinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiddetlenmek
- Gülmeceli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mizahi
- Ağırbaşlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ciddi, Vakur, Ağır, Gösterişli, Kâmil, Paşa, Temkinli, Veznin
- Füze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Roket
- Işıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karanlık
- Alışamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garipsemek
- Maksimum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çat, Azami
- Gelin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kukla
- Malum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Bildik, Bilinen, Bilinmiş, Bilindik
- Nefret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinme, İğrenme, Çiğrinme
- Süzme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Tamamlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bütünleme, Bitirme, İkmal
- Zan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanı, Güman
- Atak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevik, Hareketli, Girişken, Cüretkâr, Geveze, Atılım, Saldırı, Saldırış, Hücum, Hamle, Akın, Yiğit
- Demagogluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demagoji
- Evlat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Kız, Soy, Çocuk, Çocuklar, Döl, Yavru
- Vecih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre; Yol, Tarz
- Latifçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoş, Latif
- Nicel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemi
- Yalvarış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rica
- Tıkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpa
- İbadet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapınma, Ayin, Kült
- Bunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey
- Antrenman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Egzersiz, İdman, Spor
- Müzevir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberci, Ara Bozucu
- Vedre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Helke
- Kümbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kubbe; Kabartı
- Mas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğurma, Emme
- Ehlileşmiş Hayvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evcil
- Melik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakan, Hükümdar, Padişah, Kral
- Tevakkuf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Eğlenmek
- Şaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Saf
- Tevazu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak Gönüllülük, Gösterişsizlik
- Ağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük
- Merhamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıma
- Oba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çadır, El, Ova, Yazı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü