Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vecih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre; Yol, Tarz
- Ardıç Rakısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cin
- Tutam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisse
- Kırat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Düzey, Nitelik, Seviye
- Peşinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öndülcü
- Garp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batı, Günindi
- Porte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değer, Önem
- Nazar Boncuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Boncuğu, Tek
- Esmer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğday, Yağız, Konur, Kara, Karaca
- Çizmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizik Çekmek, Hat Çekmek, Yemek
- Mesnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Dayanak, İstinat, Makam, Mevki, Orun
- Kuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Günü, Ortak
- Egemen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâkim, Hükmeden, Hükümran
- Aktifleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinleşmek
- Farksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Ayrımsız
- Kamp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşerge
- Eğlenceli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matrak, Şen
- Bir Defa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hele
- Azimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş
- Yitirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek, Kaybolmak
- Terakki Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek
- İlga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lağvetmek
- Edebiyatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazıncı, Yazınbilimci
- Dakik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usturuplu, Düzenli İşleyen
- Tekme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepik
- Ahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant, Antlaşma, Yemin, Devir, Zaman, Söz Verme
- Erkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özerk, Serbest, Özgür, Müstakil, Hür
- Kubbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tum
- Dolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak, Tamamlanmak, Kaplamak
- Bellek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafıza, Dağarcık, Akıl, Zihin, Yaddaş, Kafa
- Gece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akşam, Geceleyin, Tün, Şeb
- Vandöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satıcı
- Götürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak, Nakletmek, Atmak, Çalmak, Dayanmak, İletmek, Katlanmak, Öldürmek, Sevk Etmek, Sökmek
- Yalım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Derece, Mertebe, Vakar, Güvenilirlik, İtibar, Şule
- Giymek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Kullanmak, Taşımak
- Ötekisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkası, Diğeri
- Telgraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tel
- Hacet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Gereklilik, İdrar, Lüzum
- Efsunculuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üfürükçülük
- Tahtası Eksik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budala, Şaşkın
- Anamal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye, Kapital
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü