Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Salmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Dökmek, Katmak, Koymak, Saldırmak, Sermek, Sürmek, Uğratmak, Yüklenek, Sarkıtmak
- Yelkovan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akrep
- Sürüşken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygan
- Nesir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz Yazı, Düzyazı
- Piston kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtenek, Arka, İltimas, Kayırıcı
- Seçenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şık, Tutum, Yöntem, Opsiyon, Alternatif
- Hempa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaş, Omuzdaş
- Teskere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedye
- Moral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgüç, Maneviyat
- Tatbik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ameliye, Pratik, Yerine Getirme, Kullanma, Karşılaştırma, Uygulama
- Öbürkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbürü
- Takıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takmak, Kurmak, Montaj Yapmak
- Bozdurtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozdurmak
- Mecaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmece
- Ön Gösterim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gala
- Sazende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sazcı
- Şehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belde, Kent, Memleket, Büyük Kent, Şar
- Serinleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serinlemek
- Dizanteri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanlı Basur
- Etkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Canlı, Dokunaklı, Güçlü, Keskin, Kuvvetli, Müessir, Tesirli, Yanık, Yüksek
- Kararsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekimser, Değişken, Karmakarışık, Mütereddit, Oynak, Düzensiz, İkircimli
- İstikamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rota, Yön
- Yerinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Münasip, Şık, Uygun, Yeterli
- First Lady kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başhanım
- Şövenist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irkçı
- Cepçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Çekik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batık
- Şahıs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Kişi, Zat, Zevat, Kimse
- Beklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalanmak, Eğlenmek, Gözlemek, Ummak, Aramak, Durmak, Gözetmek, İstemek, Korumak
- Eziştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartaklamak, Tepelemek
- Mukannen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli
- Pus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu, Sis, Ağartı
- Bakınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Ket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlük, Engel Çıkarma
- Tutuklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapsetmek, Tutmak
- Enkaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Çöküntü, Döküntü, Harabe, Harabelik
- Mühimmat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş Gereçleri, Cephane
- Düz Yüzüne Demek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dobra Dobra Söylemek
- Nahak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna, Gereksiz
- Başmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye
- Salat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namaz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü