Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Üzeri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üst, Beden, Boyun, Giysi, Kimlik, Satıh, Varlık, Vücut, Yüz, Yüzey
- Gicişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuz
- Başşehir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkent, Payitaht
- Varis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mirasçı, Kalıtçı
- Konukçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılavuz, Mihmandar
- Paratoner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldırımlık, Yıldırım Savan
- Aylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
- Tekerrür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekrarlanma, Yinelenme, Yeniden Olma
- Oynatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
- Amaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garaz, Kasıt, Meram, Murat, Tasavvur, Uğur
- Üstler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkân
- Töre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adet, Gelenek, Ahlak
- Yurt Dışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çet El
- Geçimsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırgür, Hırıltı, Zıddiyet, Zırıltı
- Revize Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Memleket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyar, El, Şehir, Ülke, Yurt, İl
- Düzeltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak, Toplamak, Yapmak
- Kudret Hamamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilıca
- Metanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanık, Dayanıklılık
- Çöküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme, Enkaz, Göçük, Kriz, Teressübat, Depresyon
- Muallimlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretmenlik, Bilimcilik
- Gödeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semiz
- Nükteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüktedan
- Paradoks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişki, Karşıtlam
- Cıda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızrak
- Cesaretsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüreksiz, Çekingen
- Tercüme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirme, Çeviri
- İnsider kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçpaydaş
- Nümayiş Ettirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergilemek
- Kıraat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuma
- Çalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık; Verev Kesilmiş; Yan Yan Giden
- Farklandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temyiz
- Abur Cubur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, İşe Yaramayan, Faydasız, Yararsız
- Malikâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşk, Yurtluk
- Katiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlik
- Çabuklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezleşmek, İvedileşmek, Süratlenmek, Hızlanmak
- Madik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Hile
- Dilencilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilenmek
- Küçücük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufacık
- Mülhem Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esinlenmek
- Eren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aziz, Ermiş, Evliya, Veli
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü