Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Memleket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyar, El, Şehir, Ülke, Yurt, İl
- Pingpong kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Masa Topu
- İkiyüzlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürai, Riyakâr
- Büyükanne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nine, Nene
- Salon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dükkân, Mağaza, Konuk Odası
- Yakalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaka
- Şakilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydutluk
- Ayrı Cinsten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayrimütecanis, Ayrışık
- Adamyiyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamyam
- Deklare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme
- Mücehhez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanımlı
- Tören kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merasim, Seremoni, Resim, Şadlık, Tantana, Anma, Kutlama, Karşılama, Uğurlama, Evlenme
- Adese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercek
- Dayamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söykemek, Ulaşmak, Uzatmak, Varmak, Vermek, Vurmak, Yaslamak
- Bizzat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Kendi, Kendisi, Şahsen
- Safahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evreler, Safhalar
- Kazanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsabet
- Gırla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alabildiğine, Pek Çok
- Şerh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrdeleme, İnceleme, Açma, Ayırma, Yorum, Açımlama, Yorumlama
- Kırkmerdiven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dik Yokuş
- Etkilenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir
- Barış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulh, Hazar, Müsalaha, Barışmak
- Hükmetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahakküm
- Alın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yüz, Karşı
- Haşarat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böcekler
- Horozlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayılık Göstermek
- Yumuşaklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşamak
- Şarj Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklemek
- Kıygınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağduriyet
- Ötelenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntikal
- Şişman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kök, Semiz, Şişko, Tulum, Yoğun, Mülahham
- Hakikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Doğru, Esas, Gerçek, Gerçekten
- Kaynamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fokurdamak, Artmak, Coşmak, Çoğalmak, İyileşmek, Yoğunlaşmak
- Muharip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşçı
- Konsantre Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğunlaşmak
- Kendisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendi, Özü, Şahsen
- Cafcaflı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Şatafatlı, Karışık, Tehlikeli
- Sis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu
- Sitoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözebilim
- Müdür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöneten, Yönetici, İdareci, Başöğretmen, Yönetmen
- Fukaralık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Güçsüzlük
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü