Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dzeltmek ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Dilimlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilmek
- Tazyik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basınç, Baskı, Zorlama, Sıkıntı Verme, Sıkıştırma
- Podyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekçe Yer, Seki
- Kalemtıraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalemyonan, Açacak
- Sağ Selamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salimen
- Full kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüm, Tam
- Limited kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlı
- Trade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecim
- Domates kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızanak
- Dejenere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysuz, Yoz, Bozulmuş
- Bozyel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lodos
- Yöndemci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haydavcı, Sürücü, Şoför
- Tente kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Gölgelik
- İhracat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış satım
- Dayanırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnç, Mukavemet
- Yiyecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azık, Gıda, Rızık, Taam, Kayıt, Mekulat
- Sicilli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabıkalı, Müseccel
- Mütekasil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç
- Şapşal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Budala, Özensiz
- Sıvamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfretmek, Okşamak, Sıvalamak, Sıvazlamak
- Berrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duru, Aydınlık, Açık, Temiz, Dupduru, Şeffaf
- Zatlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zevat
- Dal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Bölüm, Arka, Boyun, Branş, Budak, Çıplak, Ense, İhtisas, Omuz, Şube, Yalın, Birlik, Sırt, Düz
- Varsıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zengin, Varlıklı
- Irgalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak, Sarsmak; İlgilendirmek
- İnsiyaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçgüdüsel
- Karasakız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zift
- Kulübe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatanak, Köşk
- Geçimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedreftar, Huysuz, Şirret, Yola Gitmeyen, Kavgacı
- Azami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük
- Kanser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncitmebeni
- Ekolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılı
- Bilmukabele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık Olarak, Ben de, Size de, Sizlere de
- Kayısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erik
- Yenişememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berabere Kalmak
- İnzimam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılma
- Tahrik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürtmek, Kışkırtmak, Körüklemek
- Meşgul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolu
- Platform kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Düzlem, Seki, Düzlük, Temel, Ortam, Yükselti
- Endoderm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçderi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü