Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
İp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İplik
- Tayfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşiret, Hizip, Oymak, Uşak, Yardakçı, Koşuntu, Maiyet
- Girev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diyet, İpotek, Rehine
- Çevir Sesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinyal
- Larp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Denk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsavi, Beraber, Emsal, Tay, Yatak, Yorgan, Yük
- Göz Doktoru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Kuvvetlice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuvvetli
- Önad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfat
- Tuğra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tura
- Boş Yere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
- Kapital kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye, Anamal, Başmal, Meta, Resülmal
- Pençeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- Gayretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalışkan, Azimli, Çabalı
- Garipsemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadırgamak
- Gazap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfke, Kızgınlık, Hiddet, Hınç, Hışım
- Devlet Evi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lojman
- Aferin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bravo, Yaşa
- Parçalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Kesmek, Paralamak, Sındırmak
- Cezaevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dam, Delik, Hapis, Hapishane, Kazamat, Mahpushane
- Ortaokul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüştiye, Orta Mektep
- Bilgilenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek
- Köpürme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran
- Hızlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürat
- Mübayaa Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satın Almak
- Terslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Reddetmek
- Yandaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitişik
- Ruşen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Tellak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berber
- Hançer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kama
- Terlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğan
- Yatkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatık, Çürük, Yetenekli, Becerikli, Benimsemiş, Alışmış, Eğilimli
- Kalkınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek, İnkişaf Etmek
- İzlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek, Gelmek, Görmek, Gözlemek, Gütmek, İncelemek, Koşmak, Kovalamak, Seyretmek, Takip Etmek, Tutmak
- Vaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Veriş
- Hükümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahkûm, Cezalı
- Bitirimhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumarhane
- Mırın Kırın Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazlanmak
- Kalpsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz
- Tükenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Erimek, Geçmek, Sönmek, Hiç Kalmamak, Sona Ermek
- Toplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak, Üşüşmek, Yığılmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü