Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yandaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitişik
- Makat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak Yeri, Kıç
- İçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye, Göre, Hakkında, Karşı, Özgü
- Suçlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç Yüklemek, İtham Etmek
- Çağcıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş, Asrı, Modern
- Nostaljik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eslemli
- Devrolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- Yani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şu Ki, Demek, Bu Demek Ki, Şu Demek Ki, Sözün Kısası, Doğrusu
- Bedevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçebe
- Aparmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürüklemek, Çekip Götürmek, Çalmak
- Janjan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanar Döner, Yanardöner, Şanjan
- Uzaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazlanmak
- Yünül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğni, Hafif
- Reddetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İade
- Talepkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemci
- Sınamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Tecrübe Etmek, Muayene Etmek, İmtihan Etmek
- Gevrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Sulu
- Sağ Selamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salimen
- Sağlam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, Kusursuz, Berk, Ciddi, Dayanıklı, Dek, Dinç, Gürbüz, Güvenilir, Metin, Muhakkak, Muhkem, Oturaklı, Pek, Üstelik, Zinde
- Şartlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşullanmak, Güdülenmek
- Sızgıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavurma
- Çelimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf, Güçsüz, Cüssesiz, Kuru, Sıska
- Eter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokman Ruhu
- Etkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Hareketli, Faal, İşleyen, Çalışan, Fail
- Boyut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Ebat, Kapsam, Mikyas, Nitelik, Ölçü, Buut
- Takat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Güç, Hâl, Hız, Kuvvet, Mecal
- Azalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daralmak, Düşmek, Eksilmek, Kırılmak
- Buruşuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırış Kırış, Pürüzlü, Kıvrım Kıvrım
- Muzafferiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zafer, Yengi
- Pudra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirşan
- Müselles kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçgen
- Nakzetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak
- İş Bıraktırımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokavt
- Mevcut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Var, Var Olan, Bulunan, Birey Tutarı
- Kızılyara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirpençe
- Beyinli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıllı
- Övmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilalamak, Methetmek, Tariflemek, Sena Etmek
- Hediye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Armağan, Fiyat, Hatıra
- Hemoroit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basur
- Yalpak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Uçurum, Sokulgan
- Cin Fikirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeki
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü