Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tarihi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarihsel
- Olamaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olanaksız, Gayri Mümkün
- Flavta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Flüt
- Hazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barış
- Tezahür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Sataşkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan, Mütearrız
- Mani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Önleyici
- Boğulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Sıkılmak, Bunalmak, Gark Olmak
- Taşımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Dökmek, Duymak, Giymek, Hissetmek, Kaldırmak, Katlanmak, Üstlenmek, Nakletmek
- Sabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Çocuk
- Tür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevi, Cins, Çeşit, Kabil, Kalem, Nev, Soy, Tarz, Türlü, Zümre
- Zabıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutanak
- Mühtedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönme
- Irak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzak
- Redüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirgeme
- Düzmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Uydurmak
- Bağıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görece, İzafi
- Şenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Festival, Bayram, Cümbüş, Neşe, Sevinç, Şölen, Şetaret, Donanma, Nüfus
- Güdülebilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- Meclis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamutay, Divan, İclas, Toplantı, Yığıncak
- Bahşetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlamak, Sunmak
- Göstermelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Numunelik, Numune, Örnek, Mostralık
- İngin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engin, Nezle, Münhat, Duma
- Bir Nebzecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük
- Paspal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parsal
- Çaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalı, Diken
- Bungunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Taayyün Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek
- Müddeiumumi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savcı
- Tecennün Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Delirmek
- Çıtı Pıtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufak Tefek, Minyon, Sevimli
- Sıfıra İnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Olmak
- Tıynet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huy, Maya, Yaradılış
- Kakırdık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıkırdak
- Talancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
- Arık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ark, Su Yolu, Temiz, Güçsüz, Enez, Cılız, Sıska, Zayıf, Kuru, Çorak
- Kabiliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirayet, Kapasite, Yetenek, Beceri, Vasıf, Yetiklik
- Kalkınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlerlemek, İnkişaf Etmek
- Eklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlave Etmek, Tamamlamak, Çoğaltmak, Artırmak, Beslemek, Koşmak, Koymak, Ulamak
- Nişancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma
- Sağ Salim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağ Selamet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü