Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Dike ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Öfkelenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran
- Seans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturum, Gösterim
- Kaygan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaypak, Sürüşken, Yalçın, Kayağan, Zıypak
- Tangırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürüldemek
- Sapınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapıklık, Dalalet
- Aynaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bataklık
- İntizar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek, Gözlemek
- Dokunan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışık
- Azletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Uzaklaştırmak, Azat Etmek, Kenar Etmek
- Alışkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdet
- Cilasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soluk
- Mütenahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonlanma
- Abdesthane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakyolu, Tuvalet
- Zırıldanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırıldamak
- Halsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dermansızlık, Bitkinlik
- Olcay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Talih, İkbal
- Ilımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtidalli, Mutedil, Orta, Ölçülü, Temkinli, Veznin
- Tahkik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, İnceleme, Gerçekleme
- Offline kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevrimdışı
- Yeniyetmelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürahiklik
- Tüyo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kopya
- Cerge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiza
- Rakkase kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köçek
- Fail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylemci, Günahkâr, Mukassır, Özne, Eden, Yapan, İşleyen
- Gebeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem
- Sözgelişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesela
- Veyahut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veya, Yahut
- Spikerlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmanlık
- Meyyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilgen, Eğilim, Eğilmiş, Meyilli
- Hat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Çizgi, Sınır, Yazı, Yol, Geçek, Kanal
- Reçete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Nüsha, Yol, Yöntem
- Onalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şifa Bulmak
- Sadaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakanlık
- His kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygu, Duyu, Kalp, Sezgi, Sezme
- Evlat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Kız, Soy, Çocuk, Çocuklar, Döl, Yavru
- Erkli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muktedir, Nüfuzlu, İktidarlı, Güçlü, Kadir
- Çoğaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırmak, Beslemek
- Banliyö kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Dolay, Yörekent
- Akran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşıt, Taydaş, Öğür, Böğür
- Etekserpen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pasaklı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü