Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Acemce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farsça
- Çareli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umarlı
- Fosilleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilemek
- Ağıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hale, Ayla, Saya
- Pinyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meç
- Galiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç, Kaba, Çirkin
- İnce İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakış
- Turne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri Gezisi
- Çoğaltmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırmak, Beslemek
- Potpuri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaca
- Dinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esen, Güçlü, Canlı, Genç, Muhkem, Müsterih, Sağlam, Taze, Zinde, Tendürüst, Tüvana
- Alelacele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak, Çarçabuk, İvedilikle
- Apayrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek Çok Ayrı, Büsbütün Ayrı, Bambaşka
- Dalgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaflet, Aymazlık
- Aş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Yemek
- Ferdi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahsi, Özel, Bireysel, Kişisel, Tek Başına, Tekçe
- Çökek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çukur Yer; Bataklık, Sazlık
- Armonika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıka
- Aksiseda Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanmak
- Tebşir Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müjdelemek
- Cevher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töz, Yetenek, Öz, Asıl, Cevahir, Maya, Mücevher
- Muhkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinç, Gürbüz, Katı, Kıskıvrak, Sağlam, Tıkız, Sağlamlaştırılmış, Berk
- Poşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolama, Başörtüsü
- Sedimatolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tortulbilimci
- Reseptör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almaç
- Etli Canlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- Tevsik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgelemek, Ortaya Çıkarmak
- Kabarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelgit
- Teklifli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önerili
- Papazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürümcük
- Fırka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümen; Parti
- Maksat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Erek, Garaz, Gaye, Hedef, Kasıt, Meram, Niyet, Tasavvur, Yol, İstek
- Tellal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırtmaç, Simsar
- Kandela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mum
- Cevval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Faal, Divringi
- Gril kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Izgara
- Mürekkep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşık, Kompleks
- Fare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıçan
- Loda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demet, Küme, Yığın
- Dünyalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mal, Mülk, Para, Servet
- Hanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avrat, Bayan, Eş, Hanımefendi, Hatun, Hayat Yoldaşı, Kadın, Karı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü