Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Maksat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Erek, Garaz, Gaye, Hedef, Kasıt, Meram, Niyet, Tasavvur, Yol, İstek
- Beyan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Mide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kursak, Aşkazan, İç, İşkembe, Karın, Yürek
- Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırlatmak, Yollamak, Ertelemek, Örtmek, Koymak, Çatlamak, Yırtılmak, Götürmek, Söylemek, Alışmak, Çalmak, Çarpmak, Çekmek, Çıkarmak, Göndermek, Kovmak, Solmak, Uzatmak
- Kasvetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntılı
- Tahmin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oranlama, Hesap, Keşif, Oran, Kestirme, Düşünme, Tasınlama, Tasın
- Feci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıklı, Facialı, Musibetli, Trajik, Yürek Er Acısı
- Rahatlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek
- Yakınlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaklaşmak
- Seki Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parke Taşı
- Cevap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanıt, Tepki, Karşılık
- Trafik Magandası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otoş
- Hemişe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Hep, Vızır Vızır
- Birçok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Pek Çok, Çoklu, Hayli, Kaç, Müteaddit, Nice, Oldukça Çok, Türlü Türlü, Bir Hayli
- Dinleme Salonu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oditoryum
- Vecih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz, Çehre; Yol, Tarz
- Peçelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Abuk Subuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Sabuk
- Garip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Tuhaf, Yadırganan, Yabansı, İlginç, Yoksul, Kimsesiz, Abus, Cins, Gariban, Yabancı, Zavallı, Gurbette Yaşayan, Elgin
- Zir Zibil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çer Çöp
- Travma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vuruk, Sarsıntı
- Gizlice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçak
- Cenk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak
- Ataklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret, Cüret
- Nem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islak, Rutubet, Teril, Höt
- Sarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solgun, Soluk
- Isırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalamak, Dişlemek, Yemek
- Reflektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansıtaç, Yansıtıcı
- Baharat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otyam, Bahar, Edviye
- Yıkma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahrip
- Spiker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşman, Sunucu
- Nalça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nal
- Zelil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hor Görülen, Aşağılanan
- İdman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jimnastik, Spor, Bacanma, Bacanış
- Gaf Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pot Kırmak
- İşaret Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göstermek
- Eskimiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- Umursamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak
- Tarhana Çorbası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarhana
- Maharetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Usta
- Gülmeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mizahi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü