Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Turne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteri Gezisi
- Kısım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Hisse, Bölük, Kesim, Kol, Fasıl, Hizip, Parça, Takım
- Orası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ora
- Barisfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır Küre
- Dertop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir Araya Getirilerek, Büzülerek
- Gedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Kertik, Yara, Büyük Çentik, Rahne, Çatlak, Aralık, Kusur, Bırakı
- Çözülme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal
- Filika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cankurtaran Sandalı
- Damarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Huysuz
- Tembel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erincek, Kalp, Uyuşuk, Üşengeç
- Devasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrice, Dev Gibi, Çok Büyük
- Öfkeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırslı, Kızgın
- Check-Up kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlık Taraması
- Bağımlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabiiyet
- Üzüntüler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessürat
- Entelektüel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydın, Münevver
- Hiçbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek
- Gücük Ay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şubat
- Tıpkısı Tıpkısına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpatıp
- İğrenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinç, Mekruh, Müstekreh
- Bende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kul, Köle
- Dizmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürettip
- İşlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ameliyat, İş, Muamele
- Bala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavru, Çocuk
- Diyesin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Her Hâlde
- Adaletsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağduriyet
- Koçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Yürekli, Dayanıklı, Yiğit, Kabadayı, Eli Açık
- İncitmebeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanser
- Aktifleştirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinleştirici
- Bok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışkı, Tezek, Kaka, Sıçmık, Güç Durum, Hor Görülen, Tiksinilen
- Savrukluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkatsizlik
- Yürek Darlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
- Başvurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat Etmek, Gezmek, Gitmek
- Siftinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalanmak, Zaman Geçirmek
- Eğiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğim, Yamukluk, Meyil
- Sunuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sunmak İşi, Ön, Maruzat, Ön Söz
- Evhamlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntulanmak
- Hudut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serhat, Sınır, Son, Uç, Ayırnak, Buç
- Has kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus, Özgü, Saf, Katışıksız, En İyi Cinsten
- Neccar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğramacı
- Âdem Evladı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü