Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Alaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ala, Ala Bezek, Ala Bula
- Zeybek Havası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeybek
- Sındırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırmak, Parçalamak
- Olgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekâmül
- Değişiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tadil
- Sarsalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsmak
- Kontak Lens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lens
- Tanımamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reddetmek
- Yetişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Yetişmiş
- Teklif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önermek
- Nas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnak
- Folklor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halkbilimi
- Hükümdarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taht
- Kumla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş Kumsal, Plaj
- Vaktizamanında kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vaktiyle
- İzah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak
- Rappadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ansızın
- Kamga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yonga
- Cesametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Kocaman
- Talihsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şanssızlık
- Kıymettar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli
- Cem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğul, Çokluk
- Süreli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devrî, Periyodik
- Aybaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdet
- Edalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalımlı, Havalı, Nazlı, Civelek, Oynak
- Pembe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gül Renkli
- Koşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşun
- Serçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçme, Baş Boy
- Mutaassıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağnaz, Yobaz
- Metamortizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkalaşma
- Lavta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebe
- Mütekâsif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyulaşmış, Yoğunlaşmış
- Tahrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtma, Kımıldatma, Hareket Ettirme, İşletme
- Abidevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anıtsal
- Kanaatçil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutumlu
- Pistole kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püskürteç
- Düldül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı At
- Sadme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Sarsıntı, Tokuşma, Vurma
- Hasretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vermek
- Mebus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milletvekili, Saylav
- Hoşlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haz, Teveccüh
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü