Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Alakadar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgili
- Telmih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anıştırma, İham, İm, İşare, İmleme
- Lüks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı, Fazla, Gösteriş, Gösterişli, Şatafat
- İnfisah Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Dağılmak, Kokuşmak
- Çıkarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı Atmak, Sökmek, Koparmak, Neşretmek, Anlamak, Atmak, Boşaltmak, Bulmak, Elde Etmek, Gidermek, Giysi, Göndermek, Göstermek, Hatırlamak, Kazımak, Sağlamak, Sezmek, Soymak, Söylemek, Sunmak, Yapmak, Yayımlamak, Yollamak
- Kofluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık, Bilgisizlik, Güçsüzlük
- Faks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgeç, Belgegeçer
- Etraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Civar, Çevre, Muhit, Ortalık, Yöre, Yanlar, Taraflar, Dolay, Yakınlar
- An kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lahza, Kıpı, Zihin, Dakika, Fırsat, Enstantane
- Karşılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluşmak, Çatmak, Görmek, Rastlamak, Rastlaşmak
- Şiryan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atardamar
- Işıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı
- Keser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerki
- Sertlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sertleşmek
- Reçete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çare, Nüsha, Yol, Yöntem
- Görünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Başlamak, Benzemek, Gelmek, Göstermek, Gözükmek, Tezahür Etmek, Zahir Olmak, Mevcudiyetini İzhar Etmek
- İlenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beddua
- Görüşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sohbet, Konuşma, Musahabe, Mülakat, Müzakere, Temas, Ziyaret
- Kobay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denek
- Yükümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mükellef, Borçlu, Memur, Mükellefiyetli
- Kalorimetre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıölçer
- Çekelez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sincap
- Metfen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabir, Mezar
- Göçebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhacir, Göçer
- Ciddiyetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Laubali
- Salınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konmak
- Kudretli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Kadir, Üstün
- Vaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olan, Olmuş, Koruyucu
- İşgüzar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, İşbaz
- Bağın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyrukluk
- Aristokrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soylu
- Seçenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şık, Tutum, Yöntem, Opsiyon, Alternatif
- Adilane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adaletçe, Hakça, İnsaflıca
- Manda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camış, Su Sığırı
- Kalitesizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niteliksizlik
- Diye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göre, İçin
- Namevcut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok
- Teres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pezevenk
- Alçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jips
- Ültimatom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diplomatik Nota
- Âlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Fevkalâde, Pek İyi, Güzel
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü