Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Alet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Aygıt, Cihaz, Maşa
- Yeterlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Kifayet, Liyakat, Yeterlik
- Halkoylaması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Referandum
- İlgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edat
- Hemişelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daimî
- Statü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heykel, Tüzük, Konum
- Vakarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Onurlu
- Gitgide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gittikçe, Giderek
- Tanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımlama, Tarif Etmek
- Muharrir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazar, Yazman
- Soygunçu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaki
- Geride Bırakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- Bükmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırmak, Eğirmek, Katlamak, Yapmak, Eğmek
- Traktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Motor
- Hırıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga
- Üst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevk, Arka, Beden, Giyecek, Giysi, Öte, Vücut, Yan, Yüzey, Mafevk, Artan
- Vahamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlık, Korkulacak Durum
- İnsanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beşeriyet
- Basın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matbuat
- Müttehit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşik
- Şikâyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınma, Sızlanma, Yaygara
- Yangı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltihap, İrin
- Mücbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlayıcı
- Uzay Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök Taşı
- Sabırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayançsız, Çıdamsız, İvecen, Aceleci
- San kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mertebe, Şan, Şöhret, Unvan, Ün
- Tefsirci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müfessir, Yorumcu, Açıklamacı
- Emare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İz, İpucu, Alamet, Delil
- Demir Hat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demir Yolu
- Çepine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanlama
- Merhamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acıma
- Verecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borç
- Buhur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tütsü
- Azınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekalliyet, Azlık, Ekalliyet
- Musanna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma
- İfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerine Getirme; Ödeme
- Abdug kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlama, Ayran
- Mouse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keme
- Sıralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saymak, Sıraya Koymak
- Ferdası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertesi
- Bezemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatmak, Tezyin Etmek, Süslemek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü