Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yaklaan ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Kontrolcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denetçi
- Serçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçme, Baş Boy
- Testis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşak, Erbezi, Torba
- Savunu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunma
- Tümbek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek
- Nesil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Ev, Göbek, Kuşak, Tohum, Üren, Soy
- Yetkinleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekemmül Etmek
- Değiştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahrif, Tahrifat, Tebdil
- Tacil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlandınna
- Düzme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Sahte, Uydurma
- Kılbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk
- Görüşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sohbet, Konuşma, Musahabe, Mülakat, Müzakere, Temas, Ziyaret
- Memişhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuvalet
- Medar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönence, Dayanak, Yardımcı
- Bire Bir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Tıpkı
- Doğu Bilimci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsteşrik
- Faik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstün, Yüksek
- Plansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarsız
- Maada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka
- Ölçüştürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılaştırmak, Mukayese Etmek
- Kazıklı Humma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetanos
- Bulaşıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçici, Yolukucu, Sari
- Yaşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Duymak, Geçinmek, Geçmek, Görmek, Hissetmek, Kalmak, Oturmak, Hayatta Olmak, Sürdürmek, Eğleşmek, Keyif Sürmek, Ömür Sürmek
- Badiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöl
- Curcuna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı, Şamata, Karışık Durum
- Çatlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atmak
- Başmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye
- Yakıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkili, Dokunaklı, Yakan
- Zehretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak, Üzmek
- Kök kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Cins, Dip, Esas, Havuç, Kaynak, Köken, Nesep, Sap, Şişman, Temel, Üs
- Nevroloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirbilim
- Rütbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Mertebe, Mevki, Paye, Sıra
- Tagayyür Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek
- Tören kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merasim, Seremoni, Resim, Şadlık, Tantana, Anma, Kutlama, Karşılama, Uğurlama, Evlenme
- Tanin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tınlama, Yankı, Çınlama
- Nimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilik, Lütuf, İhsan, Erinç
- Gramofon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sesyazar, Fonograf
- Gün Ortası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğle
- Çizmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizik Çekmek, Hat Çekmek, Yemek
- Güdelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovalamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü